Kişisel Blog
Biyometan ile Yeşil Enerjide Yeni Bir Yol mu Açılıyor?

Biyometan ile Yeşil Enerjide Yeni Bir Yol mu Açılıyor?

Yeşil enerjinin geleceğimiz için önemine ben de sık sık değinmeye gayret ediyorum. Çünkü birçok araştırmanın da gösterdiği gibi geleneksel enerji kaynaklarımız, kontrolsüz üretim ve kullanım nedeniyle dünyamızın geleceğini riske atıyor. Bu nedenle sürdürülebilirliğe daha fazla önem vermeli, karbon salımının en büyük kaynaklarından biri olan fosil yakıt yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya ağırlık vermeliyiz.

Son yıllarda bu alanda yapılan yatırımlar arttıkça yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım alanı genişlediği gibi yeni kaynak seçenekleri de gündeme geliyor. Bu seçeneklerden biri de biyometan. Peki, sizce biyometan nedir ve yeşil enerji kaynaklarından biri olabilir mi?

Organik Atıkların Enerji Kaynağına Dönüşümü

Doğal gazdan sekiz kat daha düşük karbon ayak izi olduğu ifade edilen biyometan; gıda atıkları, tarım ve şehir atıkları, gübre, kanalizasyon çamuru ve genel olarak arıtma tesislerinden elde edilen organik maddelerden üretilir. Bu organik maddelerin oksijensiz ortamda ayrıştırılmasıyla metan ve karbondioksitten oluşan biyogaz üretilir. Biyogazın saflaştırılmasıyla da biyometan elde edilir. Yani tamamen yenilenebilir bir enerji kaynağıdır ve geleneksel kaynaklarımız olan fosil yakıtlara kıyasla fazlasıyla çevre dostu bir yakıt olarak kabul ediliyor. Bu yönüyle de doğal gaza alternatif olarak görülüyor.

Üstelik biyometanın kullanım alanları oldukça geniş. Araçlardan sıvılaştırılmış ya da sıkıştırılmış şekilde yakıt olarak kullanılabilen biyometan, fosil yakıtlara göre çok daha az sera gazı emisyonuna sebep olur. Aynı şekilde enerji santrallerinde elektrik üretimi için de bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılabilir.

Ayrıca doğal gaz şebekesine entegre edilerek hem konutların hem de sanayi tesislerinin ısıtılmasında, sıcak su temininde, yemek pişirilmesinde yani doğal gazın tüm kullanım amaçları için değerlendirilebilir. Kısacası doğal gazın yerini alabilir, araçlarda yakıt olarak kullanılabilir ve bunları yaparken de karbon salımını katbekat azaltabilir.

Biyometanın kullanım alanlarına değinirken tüm avantajlarına göz atmakta fayda var. Doğal gazın yerine kullanılabilen ve araçlarda yakıt olarak değerlendirilebilen biyometanın en önemli özelliklerinden biri yenilenebilir ve çevreci enerji kaynağı olması. Yani fosil yakıtlar gibi tükenme riski olmadığı gibi aynı zamanda karbon salımını azaltarak sera gazı emisyonunun yol açtığı iklim krizi etkilerinin bertaraf edilmesine önemli katkılar sunabilir.

Ek olarak özellikle bizim gibi ülkelerin en büyük gider kalemlerinden biri olan enerji kaynağı temini de biyometan ile son bulabilir. Yerel organik atıklar kullanılarak üretilebildiğinden başka ülkelerden petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtları almak için ödeme yapmaya gerek kalmaz. Yani hem atık yönetimine katkı sağlar hem ekonomiktir hem de hava temizliği ve karbon salımı konusunda oldukça çevrecidir.

Avantajlarının Yanında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar da Var

Tüm bunlarla birlikte biyometanın dezavantajları olarak görülebilecek birkaç noktanın da dile getirilmesi şart. Henüz yeni sayılabilecek bir sistem olduğu için atık dönüşüm tesislerinin teknolojilerine yatırım yapmak gerekiyor, çünkü güncel teknolojiler yeterli verimliliği sunamayabiliyor.

Bunun yanında iklim de biyometan üretiminde etkili. Soğuk hava, biyogaz ve biyometan üretiminde verimliliği düşürdüğü için bu enerji tesisleri her iklime uygun değil günümüz teknolojisiyle. Bu da ısıyı verimlilik sağlayacak derecede tutmak için diğer enerji kaynaklarını kullanmayı mecbur tutabilir. Ayrıca doğası gereği koku yayabilen organik atıklarla dolu bu tesisler, kentsel yaşam alanlarında kötü koku oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle bu tesislerin koku yaymasını önlemek için ilk yatırımda bu aşamanın asla ihmal edilmemesi gerekiyor.

Yine de tüm teknoloji ve altyapı yatırımları ihtiyaçları karşılayacak şekilde yapılırsa biyometanın fosil yakıtların yerini alma ihtimali oldukça yüksek. Bu hem ekonomik hem çevresel açıdan ülkelerin faydasına olacağı gibi gezegenimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren yeşil enerji için de yeni bir yol olabilir.