Sosyal medya paylaşımlarımız, e-ticaret hareketlerimiz, günlük adım sayımız, makalelerimiz, sunumlarımız, videolarımız… İçinde bulunduğumuz dijital çağda her adımımızın bir veri olarak depolandığı bilinen bir gerçek. Online dünyada bıraktığımız her iz veri merkezlerinde depolanıyor ve bu merkezlerde biriken yük her geçen dakika artmaya devam ediyor. Bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak da veri merkezleri çok yüksek miktarda enerji tüketiyor. Bu yoğun tüketim de veri merkezlerinin sürdürülebilirliğe etkisini gündeme getiriyor.
Veri merkezlerinin yoğunlaştığı birçok ülkede çeşitli önlemler alınıyor, yeni uygulamalar hayata geçirilerek hem bu yoğun tüketimin azaltılması hem de ek katkılar elde edilmesi hedefleniyor. Bu ülkelerden biri de İtalya.
İtalya’nın Brescia şehrinde gerçekleştirilen bir yenilikçi altyapı projesi, veri merkezlerinin yoğun enerji tüketiminden faydalanmanın oldukça başarılı bir yolunu tüm dünya ile paylaşmış olabilir. Brescia’nın yerel enerji firması A2A ile Fransız veri firması Qarnot arasında kurulan iş birliği, Brescia’nın ve tüm dünyanın geleceğine yön verebilir. Nasıl mı?
Bildiğimiz gibi veri merkezleri yoğun miktarda ısı üretir ve yüksek kapasiteli soğutucuların temel görevi de bu ısıyı bertaraf ederek veri merkezini ideal serinlikte tutmaktır. Bu serinletme süreci de sunucular daima çalıştığını için üretilen yüksek ısıyla yoğun bir mücadele gerektirir. Qarnot isimli firmanın Brescia’da kurduğu veri merkezi ise A2A ile iş birliği yaparak bu ısıyı şehrin yerel ısıtma ağına bağlıyor. Böylece veri merkezinde üretilen ısı altyapı sistemine aktarılıp geri kazanılarak şehrin ısıtılması için kullanılabiliyor.
İtalya’nın Lombardiya bölgesinde bulunan Brescia’daki bir enerji santraline entegre açılan bu veri merkezi, sunucuların faaliyetleri nedeniyle ürettikleri enerjiyi ve soğutma sisteminden çıkan atık enerjiyi geri kazanarak dijital dünyayı fiziksel çevre için işlevsel ve sürdürülebilir hale getirmeye önemli bir katkı sağlayabilir. Çünkü bu proje hem var olan enerjiyi doğru şekilde kullanmayı, atıkları değerlendirmeyi, karbon emisyonunu düşürmeyi ve genel olarak kaynakları tasarruflu şekilde kullanabilmeyi aynı anda sunuyor.
Tüm Enerji Sisteme Aktarılıyor ve Kullanıma Sunuluyor
Henüz ilk aşaması tamamlanan ve yılda 800 MWh enerji üretebilen bu projenin tam kapasite ile hayata geçtiğinde yılda 16 GWh temiz enerji üreteceği öngörülüyor. Bu da 1300’den fazla dairenin ısıtma ihtiyacının bu yolla sorunsuzca karşılanabilmesi anlamına geliyor. Tabii veri merkezinin kapasitesi ve geri kazanım oranı arttıkça elde edilen enerji ve faydalanabilecek daire sayısı da artacak.
Projeyle ilgili olarak sunulan bir diğer veri ise bu enerji aktarımı sayesinde yılda 22 bin ağacın emebildiği 3500 ton karbondioksit emisyonunun da önlenebilecek olması. Yani evlerin, iş yerlerinin, kamu kurumlarının ısıtma ihtiyaçlarının yeni enerji üretmeden karşılanabildiği bu proje ile kaynaklar tüketilmiyor, atıklar dönüştürülerek tekrar kullanılıyor ve karbon emisyonuna katkı sağlanmadığı gibi doğal kaynaklar da korunuyor.
Aslında bu proje, Brescia’nın fosil yakıt kaynaklarından uzaklaşma ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelme sürecinin sadece bir parçası. Şehirde bölgesel ısıtma için 700 kilometreye yakın boru hattı mevcut ve bu hat 22 bin bağlı müşteriye ulaşıyor. Bunun da 180 bin dairenin ısıtma talebine eşdeğer olduğu ifade ediliyor. Yeni veri merkezinden elde edilen ısının sisteme aktarılmasına ek olarak şehirdeki çelik fabrikalarında ve diğer endüstriyel tesislerde üretilen ısı da bu büyük ısıtma hattına aktarılıyor. Öyle ki geçtiğimiz yıl Brescia’da dağıtılan ısının %80’den fazlası fosil olmayan yakıtlardan üretilmiş. Yani fabrikalar, üretim tesisleri, atıklar ve artık veri merkezleri de enerji elde etmenin yolları olarak kabul ediliyor.
Kısacası Brescia’da okullar, hastaneler, fabrikalar, iş yerleri ve diğer yoğun enerji tüketen alanlar için ihtiyaç duyulan enerjiyi karşılamak için yenilikçi tüm çözümler değerlendiriliyor. Atık tesislerinden fabrikalara ve veri merkezlerine kadar enerji açığa çıkan tüm alanlar sisteme entegre ediliyor ve fosil yakıt kullanımı düşürülerek sürdürülebilirliğe çok önemli katkılar sağlanıyor. Karbon salımının azaltılması, doğal kaynakların korunması, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması için bu yaklaşımın tüm dünyaya yayılmasına ihtiyacımız var.