Yenilik mi, Gereklilik mi? Tiny House Hareketi Neden Doğdu, Nereye Gidiyor?
Son yıllarda yapı sektörü, yeni bir yaşam felsefesine uygun çözümler sunma yolunda hızlı adımlar atmayı başardı. Minimalizmin yükselişe geçmesiyle birlikte hayatın her alanı da bu akımdan belli ölçülerde etkilendi. Bu yeni anlayış, günlük hayata olduğu kadar yaşam alanlarında da kendini gösterdi. Farklı bir yaşam alanı arzulayanların karşısına da tiny house hareketi çıktı. Türkçesi minik ev olan bu yeni yaşam alanı anlayışı, temel olarak basit bir yaşama olan arzunun sonucudur denilebilir. Çünkü bu tip evler, metrekare olarak küçük oldukları için çok az eşyaya ihtiyaç duyulur. Bu da modern dünyada var olan “eşyaya bağlanma” durumunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Aslında evler küçük olduğu için az eşya alınmaz, az eşyaya sahip olmak istenildiği için bu tip evler seçilir. Tabii tiny house sahibi olmak için tek sebep bu değildir.
İçinde bulunduğumuz çağ, çoğu düşünür tarafından “tüketim çağı” olarak adlandırılıyor. Toplumlara da “tüketim toplumu” adı veriliyor. Çünkü günlük hayatımızdan en temel ihtiyaçlara kadar her alanda önü alınamaz şekilde tüketmeye odaklanmış durumda olduğumuz düşünülüyor. Bu da üretimden ve bir parçası olduğumuz doğadan koptuğumuzu, dünyanın geleceğini riske attığımızı ifade ediyor. Her ne kadar tiny house, 2008’de ABD’de başlayıp dünyayı etkileyen ekonomik kriz ile hızla büyümüş olsa da aslında kökeninde bu felsefe yatıyor. Ekonomik kriz ise bu tip evlere olan talebi artırdı. Bu da tiny house modellerinin çeşitlenmesini, üretici sayısının artmasını, hayatında bir yenilik ve değişim isteyenlerin bu felsefeye yönelmesini beraberinde getirdi. Peki, tiny house’ların özellikleri nelerdir?
Tiny house’lar çoğu zaman 10 m² ile 50 m² arasında bir alana sahip olur. Banyo, mutfak, uyku alanı ve yaşam alanına sahip olan bu evlerin bazılarında ise bir veranda ya da teras da bulunur. Mikro evler genellikle mobildirler ve bir römork ile çekilebilirler. Bu nedenle de genişlikleri 2.5 metredir. Sabit tiny house modelleri ise daha uzun ve daha geniş olabilir. Bir temel üzerine inşa edilirler ve karavan mantığıyla değil de küçük bir ev mantığıyla tasarlanırlar. Tiny house’larda enerji ihtiyacı ise çoğu zaman güneş enerjisi ya da lityum piller üzerinden sağlanır. Modern tiny house’larda şebeke elektriği görülse de tiny house felsefesinde amaç karbon izini düşürmek ve dünyada daha az iz bırakmak olduğu için genellikle yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilir. Sürdürülebilirliğe katkı sağlamak, daha özgür hissetmek, özgün ve estetik tasarımlı bir evde yaşama, basit bir yaşam elde etmek ve bunları ekonomik bir şekilde elde etmek ise tiny house’ların faydaları arasında kabul edilir. Daha az eşya, daha az stres, daha çok doğa, daha özgür bir hayat için seçilen bu mikro evler, huzurlu bir ortamda kendini keşfetmek isteyen kişiler için bir çıkış noktası olabilir. Bir yenilik olarak başlayıp gerekliliklerle birlikte tüm dünyaya yayılan bu evlerin gelecekte karşımıza çok daha sık çıkacağına ise hiç kuşku yok.
İçinde bulunduğumuz çağ, çoğu düşünür tarafından “tüketim çağı” olarak adlandırılıyor. Toplumlara da “tüketim toplumu” adı veriliyor. Çünkü günlük hayatımızdan en temel ihtiyaçlara kadar her alanda önü alınamaz şekilde tüketmeye odaklanmış durumda olduğumuz düşünülüyor. Bu da üretimden ve bir parçası olduğumuz doğadan koptuğumuzu, dünyanın geleceğini riske attığımızı ifade ediyor. Her ne kadar tiny house, 2008’de ABD’de başlayıp dünyayı etkileyen ekonomik kriz ile hızla büyümüş olsa da aslında kökeninde bu felsefe yatıyor. Ekonomik kriz ise bu tip evlere olan talebi artırdı. Bu da tiny house modellerinin çeşitlenmesini, üretici sayısının artmasını, hayatında bir yenilik ve değişim isteyenlerin bu felsefeye yönelmesini beraberinde getirdi. Peki, tiny house’ların özellikleri nelerdir?
Tiny house’lar çoğu zaman 10 m² ile 50 m² arasında bir alana sahip olur. Banyo, mutfak, uyku alanı ve yaşam alanına sahip olan bu evlerin bazılarında ise bir veranda ya da teras da bulunur. Mikro evler genellikle mobildirler ve bir römork ile çekilebilirler. Bu nedenle de genişlikleri 2.5 metredir. Sabit tiny house modelleri ise daha uzun ve daha geniş olabilir. Bir temel üzerine inşa edilirler ve karavan mantığıyla değil de küçük bir ev mantığıyla tasarlanırlar. Tiny house’larda enerji ihtiyacı ise çoğu zaman güneş enerjisi ya da lityum piller üzerinden sağlanır. Modern tiny house’larda şebeke elektriği görülse de tiny house felsefesinde amaç karbon izini düşürmek ve dünyada daha az iz bırakmak olduğu için genellikle yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilir. Sürdürülebilirliğe katkı sağlamak, daha özgür hissetmek, özgün ve estetik tasarımlı bir evde yaşama, basit bir yaşam elde etmek ve bunları ekonomik bir şekilde elde etmek ise tiny house’ların faydaları arasında kabul edilir. Daha az eşya, daha az stres, daha çok doğa, daha özgür bir hayat için seçilen bu mikro evler, huzurlu bir ortamda kendini keşfetmek isteyen kişiler için bir çıkış noktası olabilir. Bir yenilik olarak başlayıp gerekliliklerle birlikte tüm dünyaya yayılan bu evlerin gelecekte karşımıza çok daha sık çıkacağına ise hiç kuşku yok.
