Yıllar geçtikçe hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında da daha hızlı, yoğun ve hatta kaotik yapılar ortaya çıkıyor. Her geçen gün iş gündemi daha yoğun, toplantılar daha kalabalık, iş planlamaları daha ayrıntılı olabiliyor. Ekonomik, teknolojik, lojistik zorluklar ortaya çıkabiliyor ve bu süreçleri ekipler halinde yürütme zorunluluğu ortaya çıkıyor. İşte, bu noktada işlerin daha karmaşık olmasını önlemek ve ileri adımlar atılmasını sağlayabilmek için kolaylaştırıcı unsurlara ihtiyaç duyuluyor. Bu kolaylaştırıcı rol ise değişen iş dünyasını bir sonucu olarak çoğu zaman liderlere düşüyor ve kolaylaştırıcı liderlik kavramı gündeme geliyor.
Geleneksel liderlik anlayışında doğru kararları alıp cesaretle uygulamak önemli yer tutarken bugün artık doğru yönlendirmeleri yapan liderlere daha çok ihtiyaç duyuluyor. Kolaylaştırıcı liderlik de karar alma süreçlerinde ekipleri teşvik etmeyi, üyeler arasında güçlü iletişimi sağlamayı, üretkenlik için ortam oluşturmayı üstlenen liderleri ifade ediyor. Ekibin her bir üyesini belirlenen hedef doğru yönlendirecek, iş birliği oluşmasını sağlayacak, projede rolleri dağıtarak görev paylaşımında doğru seçimler yapacak bu liderler, haliyle birçok özelliğe sahip olmakla yükümlü.
Ekibin vizyonunu ve amacını oluşturacak, bu hedefleri gerçekleştirmek için her bir üyeyi yönlendirecek ve uyum inşa edebilecek bir kolaylaştırıcı liderin en başta iyi bir dinleyici olması gerekir. Ekip üyelerini dinlemek, görevleri ve sorunları özetlemek, alan açabilecek sorular sorabilmek olmazsa olmaz. Bu sayede her bir üyenin kendini ifade edebilmesi, ayrıntıların anlaşılabilmesi, fikirlerin herkesçe duyulabilmesi sağlanır. Ayrıca beyin fırtınasına uygun ortam hazırlamak, özgür düşünceyi teşvik edecek konfor alanını sunmak da kolaylaştırıcı liderlerin özellikleri arasındadır.
Bu özellikler katılımı, yeni fikirlerin üretilmesini, her fikrin tartışılabilmesini teşvik ederken alternatif stratejilerin değerlendirilmesine de imkan tanır. Tabii bu noktada fikirler tartışılırken ekip üyeleri arasında çatışmaya yol açabilecek anların kontrol altına alınması da kolaylaştırıcı liderlerin görevlerinden birini oluşturur. İpleri tamamen ele almak yerine küçük müdahalelerle yönün belirlenmesini sağlamak da bu anlamda ihtiyaç duyulan özelliklerden biri. Çünkü kontrolün tamamen liderin elinde olması, fikirlerin ve alternatif stratejilerin gündeme gelmesini önleyebilir.
Tabii iyi bir kolaylaştırıcı liderin objektif olması da gerekir. Farklı görüşleri yargılayıcı olmayan bir tutumla dinleyip bir taraf seçmeden tartışmaya açmak, beyin fırtınası için olmazsa olmaz. Bu noktada yeni ufuklar açabilecek kritik soruları sormak da lidere düşüyor. Yeni alanların keşfedilebilmesi için bu sorular önemlidir ve kolaylaştırıcı liderin bu soruları sorup yeni alanlar açabilecek özelliklere sahip olması gerekir.
Kısacası gerçek bir kolaylaştırıcı lider; fikirler ve üyeler arasında bağ kurar, kontrolü tamamen ele almadan yönlendirmeler yapar, fikirler ve tartışmalarda dengeyi korur, yeni yolların keşfedilebilmesi için geri bildirimlere ve sorulara kapıları açık tutar, ekiplerin kapasitelerini artırıp gelişmelerine imkan tanır. Bilgileri netleştiren ve akıl yürütmelerde öncü olan bu liderler, masanın her köşesini aydınlatarak ortak çıkarı ön plana alır.
Tüm bu özellikler ise şirket kültüründen proje verimliliğine kadar birçok açıdan fayda sağlar. Fikirlerini özgürce ifade edip tartışabilen çalışanlar, strateji belirleme ve karar alma süreçlerinde aktif roller üstlenerek şirkete aidiyet geliştirir. Ekip üyeleri arasındaki düzeyli tartışma ortamı, güçlü bir ekip ruhu inşa edilmesini beraberinde getirir. Farklı fikirlerin tartışılması ve alternatif stratejilerin denenmesi, alışılmış yolların getirdiği alışılmış sonuçların ötesine geçme imkanını artırır. Tüm bu faydalar da şirketlerin belirlenen hedeflere daha güçlü ve emin şekilde ulaşmasına önemli katkılar sağlar.
Başarılı bir kolaylaştırıcı lider olmak için ise birkaç noktaya dikkat edilmesini şart görüyorum. En başta sürekli öğrenme kültürünü benimsemek gerekiyor. Hem liderin kendisi hem de ekip üyeleri için sürekli öğrenmeyi teşvik etmek, bireysel ve kurumsal becerilerin güncel kalmasına katkı sağlar. Doğru soruları sormak ve yeni alanlar açabilmek için nitelikli bilgilere sahip olmak gerekiyor. Eğitimler kurslar ve atölyeler bu açıdan yardımcı olabilir.
Ayrıca geri bildirime de gereken önemin verilmeli. Sonuçların başarılı olabilmesi için aksayan ve iyi giden noktaların doğru tespit edilmesi şart. Bu da ekip üyelerinin fikirlerini önyargısız şekilde dinleyip analiz etmekten geçiyor. Son olarak kolaylaştırıcılık için özel olarak hazırlanmış eğitimlere, atölyelere, mentorluk ağlarına katılmak ve testlere girerek somut değerlendirmelerle yüzleşmek gerekiyor. Böylece uzmanların yönlendirmeleriyle gerçek bir kolaylaştırıcı lider olunabilir ve modern liderlik yöntemlerinden biri başarıyla uygulanabilir.