Yeni Dünyada Lider Olmak: Kapsayıcı Liderlik Nedir, Ne İşe Yarar?
Bir işletmede sürdürülebilir başarının gelmesi için o işletmenin her bir üyesinin orada bulunmaktan memnun olması gerektiğine inanırım. Yani her bir çalışan, şirketine aidiyet hissetmeli. Bu, hem verimliliği artırır hem de sorunlar karşısında çözüme giden yolları kolaylaştırır. Bunu yani çalışan aidiyetini sağlamak için de temel görevin liderlere düştüğü kanaatindeyim. Tabii yıllar geçip nesiller değiştikçe geleneksel liderlik anlayışı da değişiyor ve yeni kavramlar ortaya çıkıyor. Inclusive leadership yani kapsayıcı liderlik kavramı da bunlardan biri.
En temel tanımıyla kapsayıcı liderliğin; ekipteki her bir üyeye değer veren, farklı özelliklere sahip çalışanların bu özelliklerine saygı duyan, farklı bakış açılarını destekleyen, yeni fikirlerden beslenerek önyargısız değerlendirmelerde bulunabilen liderlik türü olduğunu söyleyebilirim. Geçmiş dönemlerdeki güç hiyerarşisinin yerini alan bu liderlik türü; farklı kişiliklerin, özelliklerin, bakış açılarının, düşünce yapılarının, kalıtsal özelliklerin empati yoluyla anlaşılması temeline dayanıyor. Önemli olan ise bunu yani kapsayıcı liderliği bir iş yeri kültürüne dönüştürmek. Bu sayede de değişen iş dünyasına ve çağın anlayışına uyum sağlamak mümkün olabilir.
Kapsayıcı liderliğin önemi, sağladığı etkide yatıyor. Yıllar geçtikçe değişen şirket yapılarında başarılı olabilmek için şirketlerin iç yapılarının ve kültürlerinin çağın ruhuna uygun olması gerekiyor. Geçişin sıkı ast-üst ilişkilerinin yerini bugün iletişim ve fikir özgürlüğü almış durumda. Yetenekli çalışanlar da bu şirket kültürüne sahip firmaları tercih ediyor. Kapsayıcı liderliğin uygulandığı şirketlerde ekipler daha verimli çalışıyor, yapıcı eleştirilerle şirketin geleceğine katkıda bulunuyor, kriz anlarında çözüme odaklanıyor. Artan aidiyet sayesinde şirket bir adım ileri taşımak için ekibin her bir üyesi elini taşın altına koyuyor. Bu da ilerlemeyi beraberinde getiriyor.
Kapsayıcı liderlerin de belli başlı karakteristik özelliği bulunuyor. İlk olarak kapsayıcı liderler merak ederler. Her şeyi ve her kültürü bildiklerini iddia etmek yerine farklı fikirleri, kültürleri, yaklaşımları merak ederler. Öğrenme arzuları yüksektir ve empati yetenekleri gelişmiştir. Bu da her bir ekip üyesinden beslenebilmelerini, farklı olanı anlamaya gayret etmelerini sağlar. Kapsayıcı liderlik özelliklerinden bir diğeri olan cesaret de aslında bununla alakalıdır. Cesareti korkusuzluk ya da kusursuzluk olarak ele almamak lazım. Kapsayıcı liderlikte cesaret, aslında eksiklerinin ve zayıf yönlerinin farkında olmayı temsil ediyor. Kendi kusurlarının farkında olan lider, ekip üyelerinin desteğiyle bu açıklarını kapatabiliyor. Bu hem liderin kendi sınırlarını bilmesini sağlıyor hem de ekip üyelerinin hataları karşısında cesaretlendirici olmayı getiriyor.
Eşitlik, adalet ve saygı bir iş yerinde olmazsa olmaz. Kapsayıcı lider de bu değerlere bağlılık göstermeli, çeşitlilik ve farklılığın kattığı zenginliğe kendini adamalı. Ekibin her bir üyesine eşit yaklaşmak, saygı duymak ve adaleti sağlamak, onlara verdiği değeri göstermenin önemli yollarından biri. Tabii bunu yapmak için de bir diğer özellik olan önyargısızlığa sahip olması gerekiyor. Sabit bakış açısı yerine sorunların ve eksiklerin farkında olmak, çeşitlilik ve farklılıklara açık olmak, peşin kabuller yerine sorgulamaya odaklanmak şart. Üstelik bunları yalnızca uygulamak da yetmez.
Şirketin her bir üyesini de saygı, eşitlik, önyargısızlık uygulamalarına teşvik etmek ve konunun takipçisi olmak da gerekiyor ki adalet sağlanabilsin. Bunu sağlamanın yollarından biri ise alınan kararların dayanaklarını şeffaf bir şekilde aktarmak ve sonuç odaklı adımlarda ortak çıkarı ön plana çıkarmak. Bu aynı zamanda kapsayıcı liderlik özelliklerinden biri diğeri olan iş birliğini de beraberinde getiriyor.
Kapsayıcı bir lider, yalnızca iş birliğine açık değildir; aynı zamanda ekibi için de buna uygun bir alan oluşturur. Yetkileri ve sorumlulukları dağıtarak, uzmanlık alanlarına uygun görevlendirmeler yaparak tüm ekibin sürece dahil olmasını sağlar ve her bir ekip üyesinden en yüksek verimi alır. Hata yapabilme, zorluklarla mücadele edebilme, inisiyatif alabilme gibi özgürlükler uyumlu ve verimli bir ekip için olmazsa olmazdır. Liderlik de stres anlarında bu tip sınavlarla karşı karşıya kalma ve en doğru şekilde gerilimi yönetebilme sanatıdır.
Yukarıda sıralanan tüm özelliklerin yanında belki de en önemlisi; çok sesliliğe, eleştiriye, farklı fikre, kültürel değerlere, iş birliğine açıklığı içselleştirmiş olmaktır. Kültürel zeka olarak da adlandırılabilecek bu özellik, farklı kültürlerden yeteneklerin bir araya getirilmesi için teşvik edici olmayı ve sınırlara takılmamayı sağlar.
Bunları yani kapsayıcı liderliği güçlendirmek için ise eğitimler alınabilir, deneyimli kişiler ve uzmanlarla temas kurulabilir ve en önemlisi de bire bir toplantılarla ekip üyelerinden geri bildirimler alınabilir. Böylece nelerin doğru ve nelerin yanlış yapıldığı öğrenilerek eksiklikler üzerine eğilmek mümkün olur. Sonucunda ise verimli ve uyumlu bir iş ortamı, kapsayıcı şirket kültürü ve sürdürülebilir başarı elde edilmesi mümkün olur.
En temel tanımıyla kapsayıcı liderliğin; ekipteki her bir üyeye değer veren, farklı özelliklere sahip çalışanların bu özelliklerine saygı duyan, farklı bakış açılarını destekleyen, yeni fikirlerden beslenerek önyargısız değerlendirmelerde bulunabilen liderlik türü olduğunu söyleyebilirim. Geçmiş dönemlerdeki güç hiyerarşisinin yerini alan bu liderlik türü; farklı kişiliklerin, özelliklerin, bakış açılarının, düşünce yapılarının, kalıtsal özelliklerin empati yoluyla anlaşılması temeline dayanıyor. Önemli olan ise bunu yani kapsayıcı liderliği bir iş yeri kültürüne dönüştürmek. Bu sayede de değişen iş dünyasına ve çağın anlayışına uyum sağlamak mümkün olabilir.
Kapsayıcı liderliğin önemi, sağladığı etkide yatıyor. Yıllar geçtikçe değişen şirket yapılarında başarılı olabilmek için şirketlerin iç yapılarının ve kültürlerinin çağın ruhuna uygun olması gerekiyor. Geçişin sıkı ast-üst ilişkilerinin yerini bugün iletişim ve fikir özgürlüğü almış durumda. Yetenekli çalışanlar da bu şirket kültürüne sahip firmaları tercih ediyor. Kapsayıcı liderliğin uygulandığı şirketlerde ekipler daha verimli çalışıyor, yapıcı eleştirilerle şirketin geleceğine katkıda bulunuyor, kriz anlarında çözüme odaklanıyor. Artan aidiyet sayesinde şirket bir adım ileri taşımak için ekibin her bir üyesi elini taşın altına koyuyor. Bu da ilerlemeyi beraberinde getiriyor.
Kapsayıcı liderlerin de belli başlı karakteristik özelliği bulunuyor. İlk olarak kapsayıcı liderler merak ederler. Her şeyi ve her kültürü bildiklerini iddia etmek yerine farklı fikirleri, kültürleri, yaklaşımları merak ederler. Öğrenme arzuları yüksektir ve empati yetenekleri gelişmiştir. Bu da her bir ekip üyesinden beslenebilmelerini, farklı olanı anlamaya gayret etmelerini sağlar. Kapsayıcı liderlik özelliklerinden bir diğeri olan cesaret de aslında bununla alakalıdır. Cesareti korkusuzluk ya da kusursuzluk olarak ele almamak lazım. Kapsayıcı liderlikte cesaret, aslında eksiklerinin ve zayıf yönlerinin farkında olmayı temsil ediyor. Kendi kusurlarının farkında olan lider, ekip üyelerinin desteğiyle bu açıklarını kapatabiliyor. Bu hem liderin kendi sınırlarını bilmesini sağlıyor hem de ekip üyelerinin hataları karşısında cesaretlendirici olmayı getiriyor.
Liderlik Sanatında Adaletin Yeri
Eşitlik, adalet ve saygı bir iş yerinde olmazsa olmaz. Kapsayıcı lider de bu değerlere bağlılık göstermeli, çeşitlilik ve farklılığın kattığı zenginliğe kendini adamalı. Ekibin her bir üyesine eşit yaklaşmak, saygı duymak ve adaleti sağlamak, onlara verdiği değeri göstermenin önemli yollarından biri. Tabii bunu yapmak için de bir diğer özellik olan önyargısızlığa sahip olması gerekiyor. Sabit bakış açısı yerine sorunların ve eksiklerin farkında olmak, çeşitlilik ve farklılıklara açık olmak, peşin kabuller yerine sorgulamaya odaklanmak şart. Üstelik bunları yalnızca uygulamak da yetmez.
Şirketin her bir üyesini de saygı, eşitlik, önyargısızlık uygulamalarına teşvik etmek ve konunun takipçisi olmak da gerekiyor ki adalet sağlanabilsin. Bunu sağlamanın yollarından biri ise alınan kararların dayanaklarını şeffaf bir şekilde aktarmak ve sonuç odaklı adımlarda ortak çıkarı ön plana çıkarmak. Bu aynı zamanda kapsayıcı liderlik özelliklerinden biri diğeri olan iş birliğini de beraberinde getiriyor.
Kapsayıcı bir lider, yalnızca iş birliğine açık değildir; aynı zamanda ekibi için de buna uygun bir alan oluşturur. Yetkileri ve sorumlulukları dağıtarak, uzmanlık alanlarına uygun görevlendirmeler yaparak tüm ekibin sürece dahil olmasını sağlar ve her bir ekip üyesinden en yüksek verimi alır. Hata yapabilme, zorluklarla mücadele edebilme, inisiyatif alabilme gibi özgürlükler uyumlu ve verimli bir ekip için olmazsa olmazdır. Liderlik de stres anlarında bu tip sınavlarla karşı karşıya kalma ve en doğru şekilde gerilimi yönetebilme sanatıdır.
Yukarıda sıralanan tüm özelliklerin yanında belki de en önemlisi; çok sesliliğe, eleştiriye, farklı fikre, kültürel değerlere, iş birliğine açıklığı içselleştirmiş olmaktır. Kültürel zeka olarak da adlandırılabilecek bu özellik, farklı kültürlerden yeteneklerin bir araya getirilmesi için teşvik edici olmayı ve sınırlara takılmamayı sağlar.
Bunları yani kapsayıcı liderliği güçlendirmek için ise eğitimler alınabilir, deneyimli kişiler ve uzmanlarla temas kurulabilir ve en önemlisi de bire bir toplantılarla ekip üyelerinden geri bildirimler alınabilir. Böylece nelerin doğru ve nelerin yanlış yapıldığı öğrenilerek eksiklikler üzerine eğilmek mümkün olur. Sonucunda ise verimli ve uyumlu bir iş ortamı, kapsayıcı şirket kültürü ve sürdürülebilir başarı elde edilmesi mümkün olur.