Sanıldığı Kadar Etkili mi? Multitasking Nedir?
Modern çağda aynı anda tek bir şeyle ilgilenmek epey zor. Hem iş hayatında hem de günlük hayatta aynı anda çözülmesi gereken birçok problem, tamamlanması gereken çok sayıda iş olabiliyor. Özellikle iş dünyasında bu beklenti artık bir standart halini almış durumda. Herhangi bir iş ilanında bile karşımıza “multitasking” kavramı çıkabiliyor. Aynı anda birden fazla iş yapmak, çoklu görev, çoklu odaklanma anlamına gelen multitasking ile ilgili fikirler ise oldukça farklı.
Talep eden taraf, aynı anda birden çok iş ile ilgilenebilen çalışanı değerli görüyor ve multitasking’in avantajlarına odaklanıyor. Çünkü bu açıdan bakınca hızla akan iş hayatında zamanla yarışırken belli bir zaman aralığında tek bir iş yapmak zaman alıyor ve işlerin birikmesine yol açıyor. Her bir işin arka arkaya yapılması demek; zaman, enerji ve para kaybı olarak görülüyor. Projelerin tamamlanma süresi uzayabilir, daha fazla personele ihtiyaç duyulmasına yol açabilir, maliyetleri artırabilir.
Ayrıca multitaskingin faydalarından biri olarak motivasyonu artırma etkisinden de bahsedilir. Buna göre aynı anda birçok iş ile ilgilenmek, kısa aralıklarla tamamlanan ve üzerine tik atılan görevler anlamına gelir. Bu da başarı ihtiyacını karşılar, çalışanın kendine olan güveninin artmasını sağlar. Çünkü multitasking için teknoloji, zaman, enerji ve stres kontrolü gerekir. İşlerin tamamlanması ise bu alanlarda başarılı olunduğunun hissedilmesini sağlar ve her şeyin dışında kişisel tatmin getirir. Ancak sanılanın aksine multitasking sanıldığı kadar etkili ve gerekli bir uygulama olmayabilir. Multitasking ve beyin arasında oldukça önemli bir ilişki var ve birçok çalışma, multitaskingin beyni gereğinden fazla zorlamak anlamına geldiğini iddia ediyor. Buna göre multitaskingin zararlarının başında beyin fonksiyonlarını yavaşlatması geliyor. Çünkü aynı anda birçok şeye odaklanmak için beyin kendini fazla zorluyor ve bu da kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Ayrıca beynin odaklanma işlevi de zarar görüyor. Çünkü başlıklar arasında hızlı geçiş, bir konuya odaklanma gerekliliğini zedeliyor. Hatta multitasking’in IQ seviyesini düşürdüğünü söylemek bile mümkün. Çünkü beyin, aynı anda birden çok karmaşık işle uğraşırken fazla yoruluyor ve dinlenemiyor.
Multitaskingin dezavantajlarından biri de beynin gereksiz yorulmasının da etkisiyle verimliliğin düşmesi. Çünkü doğru odaklanamama ve hiçbir işi tek seferde tamamlayamama nedeniyle doğru kararlar doğru zamanda alınamıyor ve ortaya istenilen sonuç çıkmıyor. Tabii aynı anda birden fazla işi tamamlama zorunluluğunun getirdiği stres de buna ekleniyor ve hatalar kaçınılmaz oluyor. Bu iş hayatı için verimsizlik, kişisel açıdan da yaşam kalitesinin düşmesi anlamına geliyor ve ortaya mutsuz, gergin, stresli ve kendini başarısız hisseden çalışanlar çıkıyor.
Dikkat dağınıklığı, hafıza problemleri, hatalar ve kazalar, depresyon, sosyal kaygı, verimsizlik, yavaşlık ve beceri eksikliği de multitasking’in olumsuz sonuçları arasında yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında da multitasking’in zararlarının yararlarından çok olduğunu söylemek mümkün. Modern hayatın bir getirisi olan multitasking alışkanlığını kırmanın ve zararlarından kaçınmanın yolları da mevcut tabii.
Mesela çalışma disiplinini geliştirerek yapılması gereken işe odaklanmak ve dikkat dağıtıcı unsurlardan etkilenmemek önemli. Böylece bir iş için harcanan süre kısalırken verimlilik de artar. Elbette bunu başarmak kolay değil, ama üzerinde çalışarak özdisiplini yüksek birine dönüşmek mümkün. Bunu yaparken “pomodoro” tekniğinden de faydalanılabilir. 20-25 dakika boyunca başka hiçbir şeyle ilgilenmeyerek tek bir konuya odaklanmak ve bu sürenin sonunda kısa bir mola vermek, zaman içinde odaklanabilmeyi ve verimliliği beraberinde getirir. Bu süre boyunca arada başka işlere dönmek ya da dikkat dağıtıcı şeylerle ilgilenmek ise disiplini ve dolayısıyla verimli çalışmayı ortadan kaldırır.
Bunun dışında birbirine benzer görevleri gruplandırmak ve ilgili zaman aralığında sadece onlarla ilgilenmek de bir seçenek. Hatta her gün yapılan işleri rutinleştirerek günün belli zamanlarında yapabilir, bunu bir otomatik davranışa dönüştürebilirsiniz. Molalar da bu şekilde belli zamanlarda olabilir. Böylece zaman içinde odaklanma becerisi ve süresi artarken verimin düşeceği anda molaya çıkılabilir. Hata ve kaza gibi sorunlar da bu yolla azaltılabilir.
Çalışırken telefon ve e-posta gibi uyarıcıları sessize almak, yapılacaklar listesi hazırlamak, tamamlanması gereken işler için önem sırası ve gerekli süreyi belirlemek, hazırlanan plana sadık kalmak, iş zamanı yalnızca o iş ile ilgilenirken molada da yalnızca dinlenmeye ve yenilenmeye odaklanmak gibi adımlar sayesinde verimlilik ve odaklanma en yüksek seviyede tutulabilir, stres ve hata oranı en düşük seviyeye indirilebilir.
Talep eden taraf, aynı anda birden çok iş ile ilgilenebilen çalışanı değerli görüyor ve multitasking’in avantajlarına odaklanıyor. Çünkü bu açıdan bakınca hızla akan iş hayatında zamanla yarışırken belli bir zaman aralığında tek bir iş yapmak zaman alıyor ve işlerin birikmesine yol açıyor. Her bir işin arka arkaya yapılması demek; zaman, enerji ve para kaybı olarak görülüyor. Projelerin tamamlanma süresi uzayabilir, daha fazla personele ihtiyaç duyulmasına yol açabilir, maliyetleri artırabilir.
Ayrıca multitaskingin faydalarından biri olarak motivasyonu artırma etkisinden de bahsedilir. Buna göre aynı anda birçok iş ile ilgilenmek, kısa aralıklarla tamamlanan ve üzerine tik atılan görevler anlamına gelir. Bu da başarı ihtiyacını karşılar, çalışanın kendine olan güveninin artmasını sağlar. Çünkü multitasking için teknoloji, zaman, enerji ve stres kontrolü gerekir. İşlerin tamamlanması ise bu alanlarda başarılı olunduğunun hissedilmesini sağlar ve her şeyin dışında kişisel tatmin getirir. Ancak sanılanın aksine multitasking sanıldığı kadar etkili ve gerekli bir uygulama olmayabilir. Multitasking ve beyin arasında oldukça önemli bir ilişki var ve birçok çalışma, multitaskingin beyni gereğinden fazla zorlamak anlamına geldiğini iddia ediyor. Buna göre multitaskingin zararlarının başında beyin fonksiyonlarını yavaşlatması geliyor. Çünkü aynı anda birçok şeye odaklanmak için beyin kendini fazla zorluyor ve bu da kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Ayrıca beynin odaklanma işlevi de zarar görüyor. Çünkü başlıklar arasında hızlı geçiş, bir konuya odaklanma gerekliliğini zedeliyor. Hatta multitasking’in IQ seviyesini düşürdüğünü söylemek bile mümkün. Çünkü beyin, aynı anda birden çok karmaşık işle uğraşırken fazla yoruluyor ve dinlenemiyor.
Multitaskingin dezavantajlarından biri de beynin gereksiz yorulmasının da etkisiyle verimliliğin düşmesi. Çünkü doğru odaklanamama ve hiçbir işi tek seferde tamamlayamama nedeniyle doğru kararlar doğru zamanda alınamıyor ve ortaya istenilen sonuç çıkmıyor. Tabii aynı anda birden fazla işi tamamlama zorunluluğunun getirdiği stres de buna ekleniyor ve hatalar kaçınılmaz oluyor. Bu iş hayatı için verimsizlik, kişisel açıdan da yaşam kalitesinin düşmesi anlamına geliyor ve ortaya mutsuz, gergin, stresli ve kendini başarısız hisseden çalışanlar çıkıyor.
Dikkat dağınıklığı, hafıza problemleri, hatalar ve kazalar, depresyon, sosyal kaygı, verimsizlik, yavaşlık ve beceri eksikliği de multitasking’in olumsuz sonuçları arasında yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında da multitasking’in zararlarının yararlarından çok olduğunu söylemek mümkün. Modern hayatın bir getirisi olan multitasking alışkanlığını kırmanın ve zararlarından kaçınmanın yolları da mevcut tabii.
Mesela çalışma disiplinini geliştirerek yapılması gereken işe odaklanmak ve dikkat dağıtıcı unsurlardan etkilenmemek önemli. Böylece bir iş için harcanan süre kısalırken verimlilik de artar. Elbette bunu başarmak kolay değil, ama üzerinde çalışarak özdisiplini yüksek birine dönüşmek mümkün. Bunu yaparken “pomodoro” tekniğinden de faydalanılabilir. 20-25 dakika boyunca başka hiçbir şeyle ilgilenmeyerek tek bir konuya odaklanmak ve bu sürenin sonunda kısa bir mola vermek, zaman içinde odaklanabilmeyi ve verimliliği beraberinde getirir. Bu süre boyunca arada başka işlere dönmek ya da dikkat dağıtıcı şeylerle ilgilenmek ise disiplini ve dolayısıyla verimli çalışmayı ortadan kaldırır.
Bunun dışında birbirine benzer görevleri gruplandırmak ve ilgili zaman aralığında sadece onlarla ilgilenmek de bir seçenek. Hatta her gün yapılan işleri rutinleştirerek günün belli zamanlarında yapabilir, bunu bir otomatik davranışa dönüştürebilirsiniz. Molalar da bu şekilde belli zamanlarda olabilir. Böylece zaman içinde odaklanma becerisi ve süresi artarken verimin düşeceği anda molaya çıkılabilir. Hata ve kaza gibi sorunlar da bu yolla azaltılabilir.
Çalışırken telefon ve e-posta gibi uyarıcıları sessize almak, yapılacaklar listesi hazırlamak, tamamlanması gereken işler için önem sırası ve gerekli süreyi belirlemek, hazırlanan plana sadık kalmak, iş zamanı yalnızca o iş ile ilgilenirken molada da yalnızca dinlenmeye ve yenilenmeye odaklanmak gibi adımlar sayesinde verimlilik ve odaklanma en yüksek seviyede tutulabilir, stres ve hata oranı en düşük seviyeye indirilebilir.