Karbon Nötr Bir Gelecek İçin Çin Neleri Değiştiriyor?
Dünyanın hemen her bölgesinde küresel iklim krizinin etkilerini görmek mümkün. Aşırı sıcaklar, kuraklık, seller, fırtınalar, su kıtlığı, gıda krizi gibi birçok sonucu olan iklim krizinin temel tetikleyicisi ise atmosfere salınan karbon miktarındaki artış. Üstelik artan nüfus, şehirleşme, endüstriyel ihtiyaçlar gibi nedenlerle karbon emisyonu miktarı hızla artıyor. Bu da iklim krizinin derinleşmesine be geri dönülmesi güç bir noktaya doğru hızla ilerlemesine neden oluyor. Her geçen yıl, bir önceki yılın sıcaklık rekorları kırılırken doğal kaynaklar da hızla tükeniyor.
Bu olumsuz durumların önüne geçmek için yapılması gereken ise başta fosil yakıt tüketimi olmak üzere karbon emisyonuna neden olacak tüm üretim ve tüketim pratiklerini değiştirmek, sürdürülebilir üretim ve tüketim yaklaşımını benimsemek. Bu doğrultuda birçok devlet çeşitli çalışmalar yapıyor, organizasyonlar çeşitli projeler üretiyor. Dünyanın üretim merkezi olarak kabul edilen Çin de karbon emisyonu karşısında çeşitli uygulamaları hayata geçirmeye odaklanan devletlerden biri.
Aslında yakın döneme kadar karbon emisyonunun önemli bir kısmından sorumlu kabul edilen Çin, son dönemde sürdürülebilirlik çalışmaları ve karbon nötr hedefine uygun projeleri ile dikkat çekiyor. Tahminlere göre 2030 yılında Çin’de karbon emisyonları zirve noktasına ulaşacak ve ardından bugün atılan adımlar sayesinde karbon nötr hedefine ulaşılması çalışmaları meyvelerini yavaş yavaş vermeye başlayacak. 2060 yılında ise bugüne kıyasla %90 azalmış olacağı düşünülüyor. Peki, Çin karbon nötr hedefi için ne gibi adımlar atıyor?
Çin’in toplam karbon emisyonunun neredeyse yarısı çelik, amonyak, kimyasal madde, çimento, madencilik ve tekstil gibi yoğun enerji ve kimyasal ürün kullanılan sektörlere ait. Özellikle endüstriyel alanda temiz enerji dönüşümü için çalışmalar yapan Çin, yeşil enerji tüketimini artıracak adımlar atıyor.
Belirlenen teşvik politikasına göre yeşil enerji tüketimini teşvik için piyasanın desteklenmesi, ülke çapında enerji kaynağı tahsisi, ticari verimliliği artırmak için makul fiyat politikası, işletmelerin yeşil enerji ihtiyaçlarını karşılamak için uzun vadeli satın alma anlaşmalarının desteklenmesi gibi ön plana alınıyor. Böylece endüstriyel dönüşümü destekleyerek yeşil enerjinin asli kaynak olması hedefleniyor.
Yeşil Enerji Kaynağı Olarak Hidrojene Özel Yatırımlar
Ülkede yeşil enerjinin türü konusunda da özel çalışmalar yapılıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük yatırımlar yapıldığı gibi yeşil hidrojen özelinde de yatırımlar artıyor. Dünyanın en büyük hidrojen üreticisi ve tüketicisi konumda olan ülkede bu sektörü daha da geliştirmek ve yeşil hidrojen sektörünü geliştirmek, net sıfır karbon hedefine ulaşmak için önemli yollardan biri olarak görülüyor. Özellikle yüksek miktarda enerjiye ihtiyaç duyulan sektörlerde yeşil hidrojen kullanımı ile karbon emisyonunun minimum seviyeye çekilmesi hedefleniyor. Bu amaçla yeni tesisler ve boru hatları ile yeşil hidrojenin enerji kaynağı olarak daha da büyük pay sahibi olmasına yönelik yatırımlar yapılıyor.
Bunun dışında yenilenebilir enerji kaynaklarının doğaları gereği kesintili olabilmeleri durumunu bir sorun olmaktan çıkarmak için enerji depolama çalışmaları yapılıyor. Endüstriyel enerji depolama projeleri ile kaynak israfının önlenmesi ve ihtiyaç fazlasının diğer bölgelere aktarılması için sistemler geliştiriliyor. Böylece yenilenebilir enerji tüketiminde kesintiler ve dalgalanmalar yaşanmasının, bazı bölgelerde yoğun üretim var iken bazı bölgelerin düşük üretim nedeniyle sorun yaşamasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
Ülke genelinde 800’den fazla büyük şirketin 2060 yılına kadar karbon nötr hedefine uyma projesini desteklemek için devlet bankaları aracılığıyla krediler sunulurken yeşil teknolojiyi geliştirmeye odaklanan şirketlere de özel finansman destekleri hazırlanıyor.
Kısacası bugün en büyük karbon emisyonu kaynaklarından biri olan Çin, belirlediği karbon nötr hedefi doğrultusunda yeşil enerji için yatırımları teşvik ediyor, projeler geliştiriyor, yeni sistemler kuruyor. Bu adımlar ilk aşamada maliyetli olarak görülse de uzun vadede Çin’i yeşil teknoloji merkezi konumuna getirebileceği gibi küresel iklim krizine karşı çözümün adreslerin birine de dönüştürebilir.
Bu olumsuz durumların önüne geçmek için yapılması gereken ise başta fosil yakıt tüketimi olmak üzere karbon emisyonuna neden olacak tüm üretim ve tüketim pratiklerini değiştirmek, sürdürülebilir üretim ve tüketim yaklaşımını benimsemek. Bu doğrultuda birçok devlet çeşitli çalışmalar yapıyor, organizasyonlar çeşitli projeler üretiyor. Dünyanın üretim merkezi olarak kabul edilen Çin de karbon emisyonu karşısında çeşitli uygulamaları hayata geçirmeye odaklanan devletlerden biri.
Aslında yakın döneme kadar karbon emisyonunun önemli bir kısmından sorumlu kabul edilen Çin, son dönemde sürdürülebilirlik çalışmaları ve karbon nötr hedefine uygun projeleri ile dikkat çekiyor. Tahminlere göre 2030 yılında Çin’de karbon emisyonları zirve noktasına ulaşacak ve ardından bugün atılan adımlar sayesinde karbon nötr hedefine ulaşılması çalışmaları meyvelerini yavaş yavaş vermeye başlayacak. 2060 yılında ise bugüne kıyasla %90 azalmış olacağı düşünülüyor. Peki, Çin karbon nötr hedefi için ne gibi adımlar atıyor?
Çin’in toplam karbon emisyonunun neredeyse yarısı çelik, amonyak, kimyasal madde, çimento, madencilik ve tekstil gibi yoğun enerji ve kimyasal ürün kullanılan sektörlere ait. Özellikle endüstriyel alanda temiz enerji dönüşümü için çalışmalar yapan Çin, yeşil enerji tüketimini artıracak adımlar atıyor.
Belirlenen teşvik politikasına göre yeşil enerji tüketimini teşvik için piyasanın desteklenmesi, ülke çapında enerji kaynağı tahsisi, ticari verimliliği artırmak için makul fiyat politikası, işletmelerin yeşil enerji ihtiyaçlarını karşılamak için uzun vadeli satın alma anlaşmalarının desteklenmesi gibi ön plana alınıyor. Böylece endüstriyel dönüşümü destekleyerek yeşil enerjinin asli kaynak olması hedefleniyor.
Yeşil Enerji Kaynağı Olarak Hidrojene Özel Yatırımlar
Ülkede yeşil enerjinin türü konusunda da özel çalışmalar yapılıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük yatırımlar yapıldığı gibi yeşil hidrojen özelinde de yatırımlar artıyor. Dünyanın en büyük hidrojen üreticisi ve tüketicisi konumda olan ülkede bu sektörü daha da geliştirmek ve yeşil hidrojen sektörünü geliştirmek, net sıfır karbon hedefine ulaşmak için önemli yollardan biri olarak görülüyor. Özellikle yüksek miktarda enerjiye ihtiyaç duyulan sektörlerde yeşil hidrojen kullanımı ile karbon emisyonunun minimum seviyeye çekilmesi hedefleniyor. Bu amaçla yeni tesisler ve boru hatları ile yeşil hidrojenin enerji kaynağı olarak daha da büyük pay sahibi olmasına yönelik yatırımlar yapılıyor.
Bunun dışında yenilenebilir enerji kaynaklarının doğaları gereği kesintili olabilmeleri durumunu bir sorun olmaktan çıkarmak için enerji depolama çalışmaları yapılıyor. Endüstriyel enerji depolama projeleri ile kaynak israfının önlenmesi ve ihtiyaç fazlasının diğer bölgelere aktarılması için sistemler geliştiriliyor. Böylece yenilenebilir enerji tüketiminde kesintiler ve dalgalanmalar yaşanmasının, bazı bölgelerde yoğun üretim var iken bazı bölgelerin düşük üretim nedeniyle sorun yaşamasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
Ülke genelinde 800’den fazla büyük şirketin 2060 yılına kadar karbon nötr hedefine uyma projesini desteklemek için devlet bankaları aracılığıyla krediler sunulurken yeşil teknolojiyi geliştirmeye odaklanan şirketlere de özel finansman destekleri hazırlanıyor.
Kısacası bugün en büyük karbon emisyonu kaynaklarından biri olan Çin, belirlediği karbon nötr hedefi doğrultusunda yeşil enerji için yatırımları teşvik ediyor, projeler geliştiriyor, yeni sistemler kuruyor. Bu adımlar ilk aşamada maliyetli olarak görülse de uzun vadede Çin’i yeşil teknoloji merkezi konumuna getirebileceği gibi küresel iklim krizine karşı çözümün adreslerin birine de dönüştürebilir.