Kişisel Blog

Geri Dönüştürülmüş Yapı Projelerinin Zirvesi: Quay Quarter Tower

Şehirlerde karbon emisyonunun en önemli kaynaklarından biri olan yapıları bir sorun olmaktan çıkarmak için birçok proje geliştiriliyor. Daha güvenlikli, daha konforlu ve daha sürdürülebilir şehirler için yeni yapılarda birçok kritere dikkat edilirken eski yapılar için de kentsel dönüşüm projelerine hız veriliyor. Ayrıca bazı projelerde de geri dönüştürülmüş yapı uygulamaları ile de karşılaşabiliyoruz.
 
Temel olarak artık işlevini yitirdiği düşünülen yapıların yıkılıp yeniden yapılması yerine yıkılmayıp geri dönüştürülerek tekrar işlev kazandırılmasını sağlayan bu uygulamalar birçok faydayı da beraberinde getiriyor.
 
Kentlerde yapısal geri dönüşümü sağlamak, bir binanın yapımında kullanılan malzemeler nedeniyle ortaya çıkabilecek kirliliği ortadan kaldırabileceği gibi karbon emisyonunu da azaltır. Yıkım ve sıfırdan yapım sürecinde harcanacak emek, malzeme ve enerjiden tasarruf edilerek verimlilik elde edilebilir, daha az malzeme ve iş gücü ile tekrar işlev kazanmış verimli yapılar ortaya çıkabilir.
 
Buna ek olarak şehirlerin eskimesini önleyen ve daima yeni kalmasını sağlayan geri dönüşüm projeleri, başta deprem olmak üzere afetlere karşı da önlem alma imkanı verir. Eski yapıların geri dönüşüm aşamasında güçlendirilmesi, depremde zarar görmemeleri için yeni teknolojilerin ve uygulamaların entegre edilmesini sağlar ve altyapıdan üst yapıya tüm şehir için güvenli yaşam alanları sunar.
 
Tabii geri dönüşüm projeleri aynı zamanda yeşil şehirler için de önemlidir. Eski yapılar yenilenirken alternatif enerji kaynaklarının kullanılabileceği sistemler kullanılır, yeşil çatı ve duvar gibi uygulamalar hayata geçirilir. Böylece kentsel ısı adalarının oluşmasının önüne geçilebileceği gibi yağmur suyu tutma, atık su arıtma, güneş ve rüzgar enerjisi ile aydınlatma gibi imkanlar elde edilir. Ek olarak yeşil çatılar ve duvarlar, canlılara yuva olabilecek doğal ve gölgelik alanlar sunduğu için kentsel biyolojik çeşitliliğin artmasına da katkı sağlar.
 
Katkıları nedeniyle son yıllarda hız kazanan geri dönüştürülmüş yapı projelerinin en başarılı örneklerinden biri ise Avustralya Sidney’de gerçekleştirilen ve birçok ödül kazanan Quay Quarter Tower projesi.
 
Daha Yeni, Daha Güçlü, Daha Verimli: Quay Quarter Tower
 
1976’da inşa edilen AMP Center’ın kullanım ömrünün sonuna geldiğinin anlaşılması üzerine geliştirilen projenin sonunda orta çıkan Quay Quarter Tower, gökdelenleri büyütmek ve geleceğe kazandırmak için devrim niteliğinde bu proje olarak kabul ediliyor. Dünyada yılın binası seçilen proje ile binanın orijinal yapısının %65’i ve çekirdek yapısının %95’i korunurken 12 bin ton malzeme ve karbon kurtarılmış.
 
Eski haliyle 4500 kişiye hizmet verebilen taban alanının 9 bin kişiye hizmet verecek şekilde genişletilmesine ek olarak planlanandan bir yıl daha erken ve 100 milyon dolar daha az maliyetle tamamlanan proje her yönüyle oldukça parlak.
 
İki katlı asansör fikriyle bitişik iki katın asansör ihtiyacını tek seferde karşılamak gibi yenilikçi uygulamalarla beslenen projenin ne önemli noktalarından biri ise gün ışığını daha verimli kullanma imkanı sunması. Çalışanların binadan çıkmadan dış mekana erişebilmeleri için teraslar hazırlanırken iç havalandırmanın daha verimli çalışabilmesi için de doğrudan gelen güneş ışığının %30 azaltılmasını sağlayan cephe tasarımı tercih edilmiş.
 
Böylece hem günün en sıcak saatlerinde güneş ışığının çalışanları rahatsız etmesi önlenmiş hem de soğutma sistemine binen yükün azaltılması sağlanmış. Aynı zamanda dış yüzeyden güneş ışığını yansıtma ve ısı adasına katkı sağlama oranı da ciddi anlamda düşürülmüş. Çift katlı asansör sistemiyle de daha az asansör boşluğuna ihtiyaç duyulacağı için kat başına 120 metrekare alandan tasarruf edilmiş.
 
Dijital ikiz ve bulut teknolojilerinden destek alınarak geliştirilen projede yaklaşık 50 yıllık yapının zayıf yönleri tespit edilerek en uygun çözümler için testler yapılmış ve yapının ağırlık merkezi başta olmak üzere her noktası dikkate alınarak geri dönüşüm projesi hazırlanmış. Bu süreçte geçici olarak yerleştirilen bin tonluk çelik ile projenin her aşamasının daha güvenli bir ortamda ilerlemesi sağlanırken yıllar içinde ömrünü tamamlayan yapının geri dönüşümü sağlanmış.
 
Sonuçta da ortaya 45 kattan 54 kata yükseltilen, yeniden işlev kazanan ve uzun kullanım ömrüne sahip yeni bir yapı çıkmış. Dünyada yılın binası seçilecek kadar başarılı olan bu geri dönüştürülmüş yapı projesi örnek alınarak kentlerdeki yapıların dönüşümüne yeni bir boyut kazandırılabilir, daha yaşanabilir şehirler tasarlanabilir.
 
Girişimcilik
Şehircilik ve Çevre
İnovasyon