Kişisel Blog

Geleneksel Yöneticiler Yeni Nesil Çalışanlara Nasıl Yaklaşmalı?

İş hayatında yeni bir çağın kapısı aralanmış durumda. Uzun yıllardır iş dünyasının merkezinde yer alan X kuşağı ve gelişimi/değişimi beraberinde getirdiği kabul edilen Y kuşağına, tamamen farklı profilde olan Z kuşağı dahil olmaya başladı. Bu da iş hayatının yazılı olan ve olmayan neredeyse bütün kurallarının yenilenmeye aday olduğu anlamına geliyor. Tabii her üyesi aynı değil, ülkeler ve bölgeler arasında çokça değişiklik var; ancak Z kuşağının genel karakteristik özellikleri, iş dünyasının şimdiki üyelerinden ayrışıyor. Mesela diğer nesillerde iş hayatı ile özel hayat arasındaki dengede ibre iş hayatından yanındayken Z kuşağı, iş hayatı ile özel hayat dengesine önem veriyor. Risk almaktan çekinmiyor, tatmin olmadıklarında yeni iş bulmadan var olan işlerinden ayrılabiliyorlar. Özgürlüklerine düşkünler ve özgün olmak istiyorlar. Bu da ilgi alanlarını ve kişisel zevklerini, işlerine yansıtmalarını beraberinde getiriyor. Ayrıca Z kuşağı hem esneklik bekliyor hem de diğer kuşaklardan çok daha talepkâr. Peki, tüm bu özellikler göz önünde bulundurulduğunda önceki kuşaklardan gelen geleneksel yöneticiler, Z kuşağı ile nasıl iletişim kurmalı, nasıl bir yaklaşım tercih etmeli? İlk olarak yöneticilerin, iş görüşmesinde sordukları “Seni neden işe almalıyım?” sorusunun Z kuşağında “Ben neden sizi tercih etmeliyim?” şeklinde bir karşılığı olduğunu bilmek gerekiyor. Çünkü diğer kuşaklara göre daha sorgulayıcı olan ve tatmin duygusu arayan Z kuşağı, kendinden ne beklendiğinden çok, ona ne sunulduğuyla ilgileniyor. Henüz küçük bir kısmının dahil olduğu Z kuşağı, iş hayatına daha fazla katıldıkça bu soru da daha sık duyulacaktır. Bu nedenle yöneticilerin; isteklerini, amaçlarını ve sunduklarını çok iyi ifade etmesi gerekiyor.

Z kuşağı, aynı anda birden çok işle ilgilenmeye yatkın olmasına rağmen geribildirime önceki kuşaklardan daha fazla ihtiyaç duyuyor. İş aktarımında ve geribildirimlerde beklentiler net şekilde aktarılmalı, çerçeve belirgin şekilde çizilmeli. Zaman planı da en baştan anlatılmalı. Tabii geribildirimlerde takdir de mutlaka kendine yer bulmalı. İş hayatında çalışana kendini değerli hissettirmenin önemi tartışılmaz, ancak Z kuşağında bu daha da değerli. Güvenildiği hissettirilen ve takdir edilen Z kuşağı, daha motive biçimde çalışacaktır. Bu da açık iletişimi zorunlu kılıyor.

Önceki nesiller arasında kurulan iletişimde talepler ve sorunlar çoğu zaman yarı açık bir dille ifade edilirken Z kuşağı, sakin ve açık bir dille ifade edilmesini, imalara başvurulmamasını bekliyor. Ayrıca emreden-emri yerine getiren ilişkisi Z kuşağında pek karşılık bulmuyor. Bunun yerine her konuda fikri sorulan ve dinlenilen, katkıları için teşekkür edileceğinden emin olan, özgünlüğü için teşvik edilen bir nesil geliyor. Bu kuşak çok sorgulayıcı olduğu için de her sorusuna tatmin edici bir cevap istiyor. Bir işi neden yapması gerektiğine dair ikna edici açıklamalar olmayışı, o işten istenilen verimin alınmamasına yol açabilir. Yani her kuşakta azalmakla birlikte hala geleneksel yöneticiler tarafından talep edilen sorgulanmazlık ve itaat, Z kuşağı ile birlikte çok daha zayıflamış olacak.

Son olarak Z kuşağının en büyük beklentilerinden biri de anlaşılmak. Geleneksel yöneticilere düşen de yeni jenerasyonun bakış açısını anlamak için gayret etmek. İş yeri sadakati önceki kuşaklara göre oldukça düşük olan Z kuşağı, anlaşılmadığını düşündükçe iş yerinden daha hızlı kopmaya çok yatkın. Bu da potansiyellerini yansıtamamaları, yeteneklerini kullanamamaları ve haliyle başarısız olmaları anlamına geliyor.

Unutmadan; yetiştikleri kültürün bir sonucu olarak “hanım” ve “bey” gibi hitaplar Z kuşağında üst sıralarda yer almıyor. Hiyerarşinin belirgin ve sert olduğu kurumlar da Z kuşağı için alternatifler arasında değil. Yani her seviyede çalışanın rahatlıkla iletişim kurabildiği, hiyerarşinin ortadan kalktığı bir kurum kültürü, Z kuşağının iş hayatına katılımı arttıkça daha fazla kendini gösterecek. “Benim için ne yapabilirsin?” diyen yöneticiler yerine de “Senin için ne yapabilirim?” diyen yöneticiler öne çıkacak.
Girişimcilik
Şehircilik ve Çevre
İnovasyon