Endüstriyel Robotlardan Nasıl Faydalanılıyor?
Birçok büyük marka üretim aşamasında endüstriyel robotlardan yararlanarak insan müdahalesinin olmadığı, sadece makinelerin yeni makineler ya da cihazlar ürettiği sistemlere geçti. Endüstriyel robotlar, insanlar için tehlikeli sayılabilecek görevlerde ya da daha fazla hız ve güç gerektiğinde tüm işi üstleniyor. Bu yöntemle de hız ve yüksek performans elde edilerek, ekstra dikkat isteyen görevler başarıyla gerçekleştiriliyor.
Kawasaki, FANUC, Dürr AG, Mitsubishi, KUKA, ABB, Foxconn, Staubli gibi birçok büyük teknoloji markası, endüstriyel robot tasarımı ve üretimi konusunda çalışmalar yapıyor. Dünya genelinde üretimde endüstriyel robotlardan en çok faydalanan ülkeler ise Güney Kore, Singapur, Almanya, Japonya, İsveç, ABD gibi dünyanın farklı köşelerindeki devletler. Peki, bu teknoloji en çok hangi sektörlerde kullanılıyor? Yani endüstriyel robotların kullanım alanları neler?
Robot denince akla sadece yerinde sabit kalıp çeşitli “uzuvlarıyla” vida sıkma ya da parça taşıma gibi işlemler gerçekleştiren makineler gelmemeli. Bir üretim bandı üzerindeki ürünleri düzenleyip sıraya koymak da endüstriyel robotlardan beklenebilecek görevler arasında. Aslında endüstriyel robotlara bisküvi fabrikasında, meyvelerin toplandığı geniş bir arazide, otomotiv sektöründe, uzay araştırmalarında, madenlerde, tersanelerde, nakliye ve dağıtım depolarında, kumaş fabrikalarında ve daha birçok farklı sektörde rastlanabilir. Daha hızlı, daha titiz, daha güvenli ya da daha güçlü olunması gereken her sektörde endüstriyel robotlara yer var.
Tabii endüstriyel robotlardan inşaat sektöründe de faydalanmak mümkün. Bir işçiden çok daha hızlı şekilde tuğlayla duvar örebilen robotlardan boya yapma, demir örme, çelik iskelet oluşturma, çatı yapma, kum ve çimento gibi ağır malzemelerin taşınması gibi birçok görevde endüstriyel robotlardan destek alınabilir.
Verimlilik, kalite, devamlılık, düşük maliyet gibi birçok durum, endüstriyel robotların avantajları arasında. Tüm bunların dışında iş güvenliği ve işçi sağlığı ise endüstriyel robotlardan elde edilen en büyük kazançlar. Geleceği şekillendirecek robotik teknolojiyi yıllar geçtikçe günlük hayatın daha çok alanında göreceğimiz aşikar. Bence yapmamız gereken de bu teknolojiden en verimli şekilde nasıl faydalanabileceğimizi belirlemek ve kendi teknolojimizi geliştirmek için çalışmalara hız vermek.
Kawasaki, FANUC, Dürr AG, Mitsubishi, KUKA, ABB, Foxconn, Staubli gibi birçok büyük teknoloji markası, endüstriyel robot tasarımı ve üretimi konusunda çalışmalar yapıyor. Dünya genelinde üretimde endüstriyel robotlardan en çok faydalanan ülkeler ise Güney Kore, Singapur, Almanya, Japonya, İsveç, ABD gibi dünyanın farklı köşelerindeki devletler. Peki, bu teknoloji en çok hangi sektörlerde kullanılıyor? Yani endüstriyel robotların kullanım alanları neler?
Robot denince akla sadece yerinde sabit kalıp çeşitli “uzuvlarıyla” vida sıkma ya da parça taşıma gibi işlemler gerçekleştiren makineler gelmemeli. Bir üretim bandı üzerindeki ürünleri düzenleyip sıraya koymak da endüstriyel robotlardan beklenebilecek görevler arasında. Aslında endüstriyel robotlara bisküvi fabrikasında, meyvelerin toplandığı geniş bir arazide, otomotiv sektöründe, uzay araştırmalarında, madenlerde, tersanelerde, nakliye ve dağıtım depolarında, kumaş fabrikalarında ve daha birçok farklı sektörde rastlanabilir. Daha hızlı, daha titiz, daha güvenli ya da daha güçlü olunması gereken her sektörde endüstriyel robotlara yer var.
Tabii endüstriyel robotlardan inşaat sektöründe de faydalanmak mümkün. Bir işçiden çok daha hızlı şekilde tuğlayla duvar örebilen robotlardan boya yapma, demir örme, çelik iskelet oluşturma, çatı yapma, kum ve çimento gibi ağır malzemelerin taşınması gibi birçok görevde endüstriyel robotlardan destek alınabilir.
Verimlilik, kalite, devamlılık, düşük maliyet gibi birçok durum, endüstriyel robotların avantajları arasında. Tüm bunların dışında iş güvenliği ve işçi sağlığı ise endüstriyel robotlardan elde edilen en büyük kazançlar. Geleceği şekillendirecek robotik teknolojiyi yıllar geçtikçe günlük hayatın daha çok alanında göreceğimiz aşikar. Bence yapmamız gereken de bu teknolojiden en verimli şekilde nasıl faydalanabileceğimizi belirlemek ve kendi teknolojimizi geliştirmek için çalışmalara hız vermek.
