2021'in En İnovatif Kentsel Gelişim Şirketleri
Modern çağların en dalgalı dönemlerinden biri olan pandemi süreci, dünyayı bambaşka bir noktaya taşıdı. Geçmişten gelen sorunlara ek olarak yeni sorunlar da baş gösterdi ve bazıları için henüz kesin çözümler bulunabilmiş değil. Bu uzun vadeli ve tam olarak çözülememiş sorunlardan biri de şehirleşme. Kentler kalabalıklaşıp nüfus arttıkça hem düzensiz yaşam alanları ortaya çıkıyor hem de nüfus, şehirlerin bazı bölgelerinde yoğunlaştığı için konut fiyatları standardın üstüne çıkıyor. Ayrıca birçok şehirde bazı bölgeler geliştikçe diğer bölgeler atıl vaziyette kalabiliyor.
Son yıllarda birçok girişim de kentsel gelişim projeleri geliştirerek daha yaşanabilir şehirler oluşturmaya gayret ediyor. Bu girişimlerin bazıları var olan atıl durumdaki yapıları dönüştürmeyi hedeflerken bazıları da inovatif teknolojilerden yararlanarak yapı üretimine odaklanıyor. Ayrıca bazı girişimler de barınma imkanı elde edemeyen kitleler için alternatif çözümler sunuyor. 2021 yılının en inovatif kentsel gelişim şirketlerinden biri BoKlok. IKEA ve Skanska’nın ortaklaşa geliştirdiği bir proje olan BoKlok, seri üretim modeli getirerek çok kısa sürede yapılar inşa ediyor. Standart prefabrik ev anlayışından ziyade aileler için imkanlar sunan yaşam alanları tasarlayan firma, yılda 1200 ev üretiyor. Toplamda da İsveç, Danimarka, Finlandiya ve Norveç’te 11 binden fazla ev üretmeyi başarmış. Firmanın sıradaki projeleri ise Güney İngiltere’de yapılacak. Fabrikada üretilip uygun arazide monte edilen evler üreten firmalardan biri de Veev. Verimlilik ve kaliteli yaşam felsefesi ile yola çıkan firma, yalnızca ev üretmiyor; aynı zamanda akıllı sensörler ve cihazlarla donatılan, günlük hayatın tüm taleplerine çözümler üreten, güvenli yaşam alanları geliştiriyor. Üstelik modüler yapılı bu evler, yeni ihtiyaçlara göre düzenlenip geliştiriliyor.
Bu üretim anlayışına sahip inovatif kentsel gelişim şirketlerinden biri de ABD merkezli Icon. 3D baskı yöntemiyle konutlar inşa eden firma hem konut sahibi olamayanlar için hem de yeni nesil teknolojilerle iç içe yaşamak isteyenler için tek katlı ve çok katlı evler üretiyor. Üstelik firmanın projeleri arasında NASA ile birlikte yürütülen ve Ay’ı kolonize etmek için inşa edilebilecek üsler de bulunuyor. Yani Icon hem dünyamız hem de evrenimiz için 3D baskı ile yaşam alanları üretme hedefinde olan bir şirket.
İnovasyondan güç alan kentsel gelişim şirketlerinin bir kısmı da var olan yapıların dönüşümüne odaklanıyor. Örneğin ABD merkezli Stablegold Hospitality, düşük gelirli aileler için yaşam alanları tasarlıyor. Atıl durumda olan yapıları teknolojiden yararlanarak modern yaşam alanlarına dönüştürüyor ve çok düşük kiralarla ya da bedelsiz olarak ev sahibi olmayan kişilere otel benzeri bir anlayışla kiralıyor. Böylece hem şehirlerdeki boş binaları dönüştürerek ek yapılaşmanın önüne geçiyor hem de toplumun en düşük gelir seviyesindeki kesimine destek oluyor.
Bu tip girişimlerden biri de Japonya’da faaliyet gösteren Renoveru. Yüksek nüfusu ve kısıtlı alanı ile uzun süredir konut sıkıntısı yaşayan Japonya’da boş yapıları modern yaşam alanlarına dönüştüren firma, yılda yüzlerce projeyi hayata geçiriyor. Üstelik proje boyunca gerçek zamanlı video erişimi sunarak yapıların inşa ve dönüşüm süreçlerinin uzaktan kontrol edilebilmesini de sağlıyor. Son olarak alt gelir seviyesindeki bölgelerde büyük yaşam alanları inşa ederek konut sorununa başka bir çözüm getiren şirketlere göz atalım. ABD merkezli Ascent Real Estate Capital, yatırımcılarına çok yüksek olmasa da düzenli gelir sağlayan, düşük gelir seviyesindeki gruplara ise uygun fiyatlı konutlar üreten bir firma. Yatırımcılarından elde ettiği fonlarla yapılar inşa eden ya da var olan projeleri dönüştüren şirket, bu sayede düzenli yatırımcı ve müşteri bulabiliyor.
Yukarıda adı geçen şirketler dışında Lendlease ve LafargeHolcim gibi inovatif şirketler de kentsel gelişime farklı bir açıdan yaklaşıyor. Kullandıkları sürdürülebilir yapı malzemeleri ve özel inşa aşaması sayesinde karbon sıfır yapılar ortaya çıkaran bu firmalar, böylece dünyanın farklı bölgelerinde şehirleri çevreye duyarlı yapılarla tanıştırıyor. Üstelik bu yapıların bir kısmı yine düşük gelirli grupların erişimine açılıyor.
Kısacası bu ve benzeri firmalar hem topluma hem de dünyanın geleceğine olumlu dokunuşlar yapmak için teknolojinin gücünden faydalanıyor. Tabii şehirler kalabalıklaştıkça bu projelere daha fazla ihtiyaç olacağı gibi teknoloji geliştikçe de daha inovatif çözümler üretilecek.
Son yıllarda birçok girişim de kentsel gelişim projeleri geliştirerek daha yaşanabilir şehirler oluşturmaya gayret ediyor. Bu girişimlerin bazıları var olan atıl durumdaki yapıları dönüştürmeyi hedeflerken bazıları da inovatif teknolojilerden yararlanarak yapı üretimine odaklanıyor. Ayrıca bazı girişimler de barınma imkanı elde edemeyen kitleler için alternatif çözümler sunuyor. 2021 yılının en inovatif kentsel gelişim şirketlerinden biri BoKlok. IKEA ve Skanska’nın ortaklaşa geliştirdiği bir proje olan BoKlok, seri üretim modeli getirerek çok kısa sürede yapılar inşa ediyor. Standart prefabrik ev anlayışından ziyade aileler için imkanlar sunan yaşam alanları tasarlayan firma, yılda 1200 ev üretiyor. Toplamda da İsveç, Danimarka, Finlandiya ve Norveç’te 11 binden fazla ev üretmeyi başarmış. Firmanın sıradaki projeleri ise Güney İngiltere’de yapılacak. Fabrikada üretilip uygun arazide monte edilen evler üreten firmalardan biri de Veev. Verimlilik ve kaliteli yaşam felsefesi ile yola çıkan firma, yalnızca ev üretmiyor; aynı zamanda akıllı sensörler ve cihazlarla donatılan, günlük hayatın tüm taleplerine çözümler üreten, güvenli yaşam alanları geliştiriyor. Üstelik modüler yapılı bu evler, yeni ihtiyaçlara göre düzenlenip geliştiriliyor.
Bu üretim anlayışına sahip inovatif kentsel gelişim şirketlerinden biri de ABD merkezli Icon. 3D baskı yöntemiyle konutlar inşa eden firma hem konut sahibi olamayanlar için hem de yeni nesil teknolojilerle iç içe yaşamak isteyenler için tek katlı ve çok katlı evler üretiyor. Üstelik firmanın projeleri arasında NASA ile birlikte yürütülen ve Ay’ı kolonize etmek için inşa edilebilecek üsler de bulunuyor. Yani Icon hem dünyamız hem de evrenimiz için 3D baskı ile yaşam alanları üretme hedefinde olan bir şirket.
İnovasyondan güç alan kentsel gelişim şirketlerinin bir kısmı da var olan yapıların dönüşümüne odaklanıyor. Örneğin ABD merkezli Stablegold Hospitality, düşük gelirli aileler için yaşam alanları tasarlıyor. Atıl durumda olan yapıları teknolojiden yararlanarak modern yaşam alanlarına dönüştürüyor ve çok düşük kiralarla ya da bedelsiz olarak ev sahibi olmayan kişilere otel benzeri bir anlayışla kiralıyor. Böylece hem şehirlerdeki boş binaları dönüştürerek ek yapılaşmanın önüne geçiyor hem de toplumun en düşük gelir seviyesindeki kesimine destek oluyor.
Bu tip girişimlerden biri de Japonya’da faaliyet gösteren Renoveru. Yüksek nüfusu ve kısıtlı alanı ile uzun süredir konut sıkıntısı yaşayan Japonya’da boş yapıları modern yaşam alanlarına dönüştüren firma, yılda yüzlerce projeyi hayata geçiriyor. Üstelik proje boyunca gerçek zamanlı video erişimi sunarak yapıların inşa ve dönüşüm süreçlerinin uzaktan kontrol edilebilmesini de sağlıyor. Son olarak alt gelir seviyesindeki bölgelerde büyük yaşam alanları inşa ederek konut sorununa başka bir çözüm getiren şirketlere göz atalım. ABD merkezli Ascent Real Estate Capital, yatırımcılarına çok yüksek olmasa da düzenli gelir sağlayan, düşük gelir seviyesindeki gruplara ise uygun fiyatlı konutlar üreten bir firma. Yatırımcılarından elde ettiği fonlarla yapılar inşa eden ya da var olan projeleri dönüştüren şirket, bu sayede düzenli yatırımcı ve müşteri bulabiliyor.
Yukarıda adı geçen şirketler dışında Lendlease ve LafargeHolcim gibi inovatif şirketler de kentsel gelişime farklı bir açıdan yaklaşıyor. Kullandıkları sürdürülebilir yapı malzemeleri ve özel inşa aşaması sayesinde karbon sıfır yapılar ortaya çıkaran bu firmalar, böylece dünyanın farklı bölgelerinde şehirleri çevreye duyarlı yapılarla tanıştırıyor. Üstelik bu yapıların bir kısmı yine düşük gelirli grupların erişimine açılıyor.
Kısacası bu ve benzeri firmalar hem topluma hem de dünyanın geleceğine olumlu dokunuşlar yapmak için teknolojinin gücünden faydalanıyor. Tabii şehirler kalabalıklaştıkça bu projelere daha fazla ihtiyaç olacağı gibi teknoloji geliştikçe de daha inovatif çözümler üretilecek.