Teknoloji geliştikçe iş hayatı da değişiyor ve gelişiyor. Teknolojinin günümüzdeki en büyük ürünlerinden biri ise hiç şüphesiz yapay zeka. Bu da kanaatimce iş hayatında yapay zekayı ele almayı çok değerli kılıyor. Zaman zaman değinmeye özen gösterdiğim bu konunun aslında bizi bekleyen çok önemli bir noktası bulunuyor. Evet, bugün yapay zekayı iş hayatında kullanmak için çeşitli adımlar atıyoruz. Bazı görevleri yapay zeka uygulamaları ile daha hızlı gerçekleştirmeye de başladık. Bu hızlı ilerlemenin bize gösterdiği ise çok da uzak olmayan bir gelecekte bu teknolojiyi sadece bir hızlandırıcı ya da yardımcı olarak kullanmayacağımız yönünde. Gidilen yol gösteriyor ki yapay zeka, bir noktadan itibaren “gerçek” bir çalışan gibi rol alacak iş hayatında. Bu nedenle de liderlerin yapay zekayı yönetmesi gerekecek.
Güncel araştırmalara göre beş yıl içinde proje yönetimindeki kararların %80’inde yapay zeka destekli sistemlerin yönlendirmesi söz sahibi olacak. Yani yapay zeka, bir dijital çalışan gibi karar alma mekanizmasında ağırlığını hissettirecek. Öyle ki çok uluslu şirketlerin %70’inden fazlası şimdiden yapay zeka destekli uygulamaları karar alma süreçlerine dahil etmiş durumda. Özellikle liderler karar alırken yapay zekayı bir asistan olarak kullanma yoluna girmiş.
Aslında bu şaşırtıcı olmamalı. Büyük bir teknolojik dönüşümün iş hayatında karşılık bulmaması şaşırtıcı olurdu. Bu nedenle bu dönüşümün geleceğine göz atmak ve liderlerin yapması gerekenleri ele almak daha doğru olacaktır.
Yakın döneme kadar liderlik için en geniş haliyle çalışan yönetme ve yüksek performans elde etme sanatı tanımı yapabilirdik. Modern çağın ruhuna uygun şekilde karar alma süreçlerinde verileri, ekip değerlendirmelerini, çalışan yorumlarını, analizleri ve geleceğe yönelik güçlü tahminleri bir potada eriten liderler için bugün yapay zeka da denklemin önemli bir parçası konumunda. Sıklıkla insani yönü güçlü liderliğe vurgu yapılırken gelinen noktada dijital zeka ile uyumlu bir profile ihtiyaç var. Artık ihtiyaç duyulan lider; insani yönü kuvvetli, ama teknolojiye de hakim olan kişiye dönüştü. Peki, bu nasıl olacak?
Yapay zeka, liderlik anlayışını ve kapsamını birçok açıdan değişime uğratmaya başladı denilebilir. Şimdiden bir asistan olarak rutin görevleri üstlenen, analiz etme ve güncel bilgileri paylaşma konusunda çok hızlı davranan bu teknolojinin gerçek bir çalışanmış gibi alan kaplamasına da hazırlıklı olmak gerekiyor. Bu nedenle liderlere yapay zeka çağında yeni görevler düşüyor.
En başta liderlerin, temel yapay zeka bilgisine vakıf olması şart. Nedir, nasıl kullanılır, zaafları ve avantajları nelerdir, gelişimi nasıl sağlanır gibi birçok noktada liderlerin fikir sahibi olması önemli. Bunu sağlamak için en iyi yol da gerçek bir kullanıcıya dönüşmek. Yani yalnızca teorik bilgi edinmek değil, pratik bilgiyle bu dünyanın parçası olmak gerekiyor.
Aynı şekilde çalışanların da yapay zekayı bir düşman, bir rakip olarak görmek yerine şimdinin hızlı bir asistanı, geleceğin güçlü bir ekip arkadaşı olarak görmesini sağlamak şart. Çalışanlar, iş hayatında yapay zekanın faydalarını ve kendi işlerini nasıl kolaylaştırdığını gördükçe daha fazla destek almaya yönelecektir. Hatta yapay zeka destekli uygulamalarla projeler geliştirmek ve kararlar almak, yapay zeka öncelikli şirket kültürü oluşturmak için doğru adımlar olur.
Biraz daha geniş açıdan ele alacak olursak yapay zekayı bir Ar-Ge yatırımı olarak kabul etmek de önemli faydalar sağlar. Yapay zekanın dönüştürücü gücüne eşlik etmek için bir şirket projesi olarak yatırım yapıp zaman ve enerji harcamak, yapay zekanın merkeze yerleşmiş temel bir aktör olmasını beraberinde getirir. Bu da yapay zekanın iş yapış süreçlerine entegre olmasını daha mümkün kılar.
Aslında liderin yapay zeka söz konusu olduğunda sorması gereken sorular da yol gösterebilir. “Rekabet avantajında nasıl fayda sağlar, hangi ürün ya da hizmetleri geliştirmekte kullanılabilir?” gibi temel sorular çıkış noktasını belirleyebilir. Ardından “Nasıl daha faydalı olabilir, çalışanların daha çok yararlanması için ne gibi adımlar atabilir?” gibi sorularla da entegrasyon süreci hızlandırılabilir.
Böylece iş yerinde yapay zekadan nasıl yararlanılacağına dair bir yol haritası hazırlanabilir, aksayabilecek noktalara dair çıkarımlar yapılabilir, güçlü yönler belirlenebilir. Strateji oluşturma ve planlamadan veri analizine ve alternatif yollar göstermeye kadar birçok noktada hızlı ve etkili bir asistan olarak hızlı bir giriş yapan yapay zeka, bu yolla geleceğin gerçek bir çalışanı olabilir.