Kişisel Blog

Enerjinin Şehirdeki Görevi Değişiyor

Dünyanın ve insanlığın geleceğinin enerji çalışmalarında saklı olduğu sık sık yazılır. Kullandığımız enerji kaynaklarının büyük oranda tükendiği, tükenirken de doğada ve insan sağlığında derin izler bıraktığı da tartışılmaz bir gerçek. Gün geçtikçe yoğunlaşan araştırmalar da hem alternatif enerji kaynakları üretmeyi hem de dünyaya verilen zararı telafi etmeyi merkeze alıyor. Son dönemde dikkatimi çeken bazı çalışmalar, hayata geçtikleri takdirde bizi fosil yakıtlara olan bağımlılıktan kurtarabilir, temiz enerjinin yaygınlaşmasını sağlayabilir.

İnsanlığı gelecekte bekleyen en büyük sorunlardan birinin temiz su kaynaklarının tükenme tehlikesi olduğuna kimsenin itirazı yok. Peki, su kaynaklarını kirletmemek için ne gibi çalışmalar yapılıyor? Yakın zamanda karşıma çıkan bir sistem, bu konuya çok ilginç bir çözüm getirdiği iddiasında. ABD’de tasarlanan WEDEW adlı sistem, havadan su elde etmek üzerine kurulu.

İlk anda kulağa garip gelse de sistem en basit haliyle şöyle çalışıyor: Sıcak ve soğuk havayı bir araya getiriyor ve yoğunlaşma sağlıyor. Böylece günde 2 bin litreye kadar içme suyu elde edilmesini sağlıyor. Üstelik bunu yaparken de yenilenebilir enerji ile çalışıyor ve çalışırken kullandığından daha fazla enerji üretebiliyor. Bu enerji de kullanıma sunuluyor. Yani bu sistem, sadece doğanın bize verdiklerini kullanarak doğaya zarar vermeden içme suyu ve enerji üretiyor.

Dikkatimi çeken bir diğer uygulama ise hem hava kirliliği ile mücadele ediyor hem de ilginç bir girişimcilik örneği sergiliyor. Hollanda Rotterdam’da tasarlanan bir hava temizleme kulesi, saatte 30 bin metreküp kirli havayı temizleyebiliyor. Elektrik akımı sayesinde kirli hava partiküllerini kendine çeken sistem, negatif iyonlar sayesinde kirliliği içine çekiyor, temiz havayı dışarı bırakıyor. Biriken kirli hava ise küçük küpler şeklinde sıkıştırılarak yüzük, kol düğmesi, küpe gibi özel takıların tasarlanmasında kullanılıyor. Yani Temiz Hava Projesi (Smog Free Project) isimli bu tasarım, hava kirliliğine bir çözüm üretirken ilgi çekici bir yatırım alanı da sunuyor.

Bu iki çalışmanın sonuçları birbirinden farklı olsa da ortak noktaları, üretim ve tüketim alışkanlıklarımız nedeniyle doğaya verdiğimiz zararları bertaraf etmeye çalışmaları. Özellikle şehirlerdeki kalabalık ve hareketli yaşamın getirdiği yüksek oranlı enerji tüketimi, var olan kaynakların tükenmesine, doğal kaynakların da kirlenmesine yol açıyor. Bu nedenle doğanın verdikleri üzerine daha çok çalışmalı ve dünyanın geleceği için şimdiden büyük adımlar atmalıyız. Bu bilinçle biz de oluşturduğumuz yaşam alanlarını yüksek enerji verimliliği performansı ile hayata geçiriyor ve bu çalışmalarımız ile A Sınıfı Enerji Kimlik Belge sahibi oluyoruz. Bizler için doğal kaynaklarımız çok kıymetli birer hazine ve toplumun her bireyi de bu konuda üzerine düşeni sergiledikçe; hiç şüphesiz toplumsal kalkınmamız daha hızlı olacaktır.
Girişimcilik
Şehircilik ve Çevre
İnovasyon