Enerji Sektöründe Güneş Devrimi Yaklaşıyor
Geçtiğimiz aylarda 2020 Yenilenebilir Enerji Küresel Durum Raporu ve Türkiye 2020 Kurulu Güç Raporu yayımlanmıştı. Bu rapora göre de yenilenebilir enerji ile elektrik üretimi tüm dünyada hızla artsa da henüz istenilen düzeyin çok uzağında. Yine de yürütülen projeler göz önünde bulundurulunca umutlu olmak için çok sebep var. Raporun Türkiye ile ilgili kısmında da sevindiren bilgiler ve yorumlar yer alıyor. Mesela Türkiye, ısıtma amaçlı güneş enerjisi kullanımında Çin ve ABD’den sonra dünya genelinde 3. sırada yer alıyormuş. Yeni kurulumda ise Çin’in ardından 2. sıradayız. Yani son dönemde yaygınlaşan çatı güneş enerjisi sistemlerinin faydasını görmeye başladık.
2019 verilerine göre ısıtma ve soğutmada Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 6.300 megavat. 2014’ten bu yana Avrupa’da güneş enerjisi kurulu gücünü en çok artıran 3. ülke, dünya genelinde ise 9. ülke konumundaymışız. Üstelik tüm değerlendirmelere göre henüz potansiyelimizin çok altındayız. 2025’te kurulu gücümüzün üç kat artıp 17 gigavata ulaşacağı öngörülüyor.
Dünya genelinden bakacak olursak 2010 yılında dünyada toplam güneş enerjisi kapasitesi 20 gigavat civarındaydı. Yalnızca geçen yıl kurulan güneş enerjisi sistemi kapasitesi ise yaklaşık 150 gigavat. Dünyada toplam güneş enerjisi kurulu gücü de yaklaşık 700 gigavat. Üstelik dünyada güneş enerjisi santrali yatırımları büyük bir hızla devam ediyor. Mesela bir iki yıl içinde Hindistan’da 130 gigavatlık güneş enerjisi kurulu gücü olacağı ve bu sayede güneş enerjisi üretiminin kömürden bile daha ucuz olacağı söyleniyor.
Çin ve ABD gibi bu alanda büyük yatırımlar yapan iki ülke dışında son dönemde bu alanda yatırım yapan ülkelerden biri de Vietnam. Güneydoğu Asya’nın en büyük güneş enerjisi santrali projesini hayata geçiren Vietnam, proje tüm birimleriyle tamamlandığında yaklaşık 600 megavat güneş enerjisi üretim kapasitesine ulaşmış olacak. Bu değer, birkaç yüz bin ev ve iş yerinin yıllık elektrik ihtiyacının karşılanması demek. Üstelik bunu sağlarken de atmosfere tonlarca karbondioksit salmaya ya da fosil yakıtlarla doğaya zarar vermeye de gerek kalmayacak.
Yenilenebilir enerjiye, özellikle de güneş enerjisine yapılan yatırımlardan biri de Bill Gates tarafından desteklenen Heliogen isimli firmaya ait. Yapay zekadan ve yeni nesil teknolojilerden yararlanan firma, bir devrime imza atarak güneş enerjisini yansıtmaya yarayan aynalara yeni bir boyut kazandırdı. Firma, güneş ışınlarını yakalamaya yarayan normal panellerden farklı olarak aynalarla güneş ışınları bir noktaya yansıtıp konsantre güneş enerjisi olarak anılan yöntemi hayata geçiriyor. Böylece dev bir güneş fırını hazırlanmış oluyor. Bu sayede de güneş enerjisi ile çelik ve çimento gibi malzemeler bile üretilebiliyor. Yani günümüzde inşaat sektörünün en önemli iki malzemesini üretmek için yapay zeka ve doğa iş birliği yapıyor.
Bunlar gibi birçok örnek vermek mümkün. Devrim niteliğindeki tüm bu çabaların amacı ise insan medeniyetinin temeli olan enerjiyi olabildiğince zararsız ve düşük maliyetle elde etmek. Bunu sağlamanın en değerli ve işlevsel yolu ise yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, yani doğanın verdiğini teknoloji ile harmanlamak.
2019 verilerine göre ısıtma ve soğutmada Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 6.300 megavat. 2014’ten bu yana Avrupa’da güneş enerjisi kurulu gücünü en çok artıran 3. ülke, dünya genelinde ise 9. ülke konumundaymışız. Üstelik tüm değerlendirmelere göre henüz potansiyelimizin çok altındayız. 2025’te kurulu gücümüzün üç kat artıp 17 gigavata ulaşacağı öngörülüyor.
Dünya genelinden bakacak olursak 2010 yılında dünyada toplam güneş enerjisi kapasitesi 20 gigavat civarındaydı. Yalnızca geçen yıl kurulan güneş enerjisi sistemi kapasitesi ise yaklaşık 150 gigavat. Dünyada toplam güneş enerjisi kurulu gücü de yaklaşık 700 gigavat. Üstelik dünyada güneş enerjisi santrali yatırımları büyük bir hızla devam ediyor. Mesela bir iki yıl içinde Hindistan’da 130 gigavatlık güneş enerjisi kurulu gücü olacağı ve bu sayede güneş enerjisi üretiminin kömürden bile daha ucuz olacağı söyleniyor.
Çin ve ABD gibi bu alanda büyük yatırımlar yapan iki ülke dışında son dönemde bu alanda yatırım yapan ülkelerden biri de Vietnam. Güneydoğu Asya’nın en büyük güneş enerjisi santrali projesini hayata geçiren Vietnam, proje tüm birimleriyle tamamlandığında yaklaşık 600 megavat güneş enerjisi üretim kapasitesine ulaşmış olacak. Bu değer, birkaç yüz bin ev ve iş yerinin yıllık elektrik ihtiyacının karşılanması demek. Üstelik bunu sağlarken de atmosfere tonlarca karbondioksit salmaya ya da fosil yakıtlarla doğaya zarar vermeye de gerek kalmayacak.
Yenilenebilir enerjiye, özellikle de güneş enerjisine yapılan yatırımlardan biri de Bill Gates tarafından desteklenen Heliogen isimli firmaya ait. Yapay zekadan ve yeni nesil teknolojilerden yararlanan firma, bir devrime imza atarak güneş enerjisini yansıtmaya yarayan aynalara yeni bir boyut kazandırdı. Firma, güneş ışınlarını yakalamaya yarayan normal panellerden farklı olarak aynalarla güneş ışınları bir noktaya yansıtıp konsantre güneş enerjisi olarak anılan yöntemi hayata geçiriyor. Böylece dev bir güneş fırını hazırlanmış oluyor. Bu sayede de güneş enerjisi ile çelik ve çimento gibi malzemeler bile üretilebiliyor. Yani günümüzde inşaat sektörünün en önemli iki malzemesini üretmek için yapay zeka ve doğa iş birliği yapıyor.
Bunlar gibi birçok örnek vermek mümkün. Devrim niteliğindeki tüm bu çabaların amacı ise insan medeniyetinin temeli olan enerjiyi olabildiğince zararsız ve düşük maliyetle elde etmek. Bunu sağlamanın en değerli ve işlevsel yolu ise yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, yani doğanın verdiğini teknoloji ile harmanlamak.