WWF Tek Dünya Kentleri Yarışmasının Ulusal Kazananı İstanbul
WWF yani Dünya Doğayı Koruma Vakfı, 2011 yılından bu yana One Planet City Challenge – OPCC isimli bir yarışma düzenliyor. Dilimize Tek Dünya Kentleri Yarışması’nda iklim krizi ile mücadelede yenilikçi ve etkili çözümler geliştiren devlet yarışıyor ve ülkeler arasından en çok öne çıkan şehirler seçiliyor. 2020-24 dönemi için 50 ülkeden 350’den fazla yerel yönetim, geliştirdiği ve uygulamaya koyduğu projelerle kendi ülkesinde ilk sırada yer almak için yarıştı.
Türkiye’de Antalya, İstanbul ve Kadıköy belediyelerinin finalde yer aldığı yarışmanın kazananı ise İstanbul oldu. Ülkemizin iklim öncüsü ünvanını alan ve ulusal şampiyonluk kazanan İstanbul, birçok farklı kriterde öne çıkıyor. Değerlendirmede kapsamlı bir eylem planı hazırlanması ve bunun kentsel planlama sürecine dahil edilmesi, geliştirilen iklim stratejisinin şeffaf ve hesap verilebilir olması, enerji ve ulaşım başlıklarındaki öneriler ile “daha iyisini yeniden inşa” yaklaşımının etkili olduğu açıklandı. Peki, bu ulusal şampiyonluk ne anlama geliyor? İstanbul’da iklim krizi karşısında atılması gereken adımlar neler?
C40 Kentleri İklim Liderleri Ağı’na Türkiye’den üye olan tek şehir olan İstanbul, imzaladığı Deadline 2020 taahhüdü ile 2050’de karbon nötr ve dirençli kent olma hedefini açıkladı. Bu kapsamda 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşılması hedefleniyor. Bunu sağlamak için de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı önlem alıp uyum sağlama ve yeşil ekonomi gibi konularda uzun vadeli bir plan devreye alınacak.
Bu adımların hayata geçirilmesi çalışmalarında kapsayıcılık, şeffaflık ve katılımcılığı artırmak adına her yıl İklim İzleme Raporu paylaşılıyor. Ayrıca şehrin sera gazı emisyonunda en büyük paya sahip olan enerji sektörü göz önünde bulundurularak hazırlanan İstanbul Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nda da yenilenebilir enerjiye geçiş ve enerji verimliliği gibi konulara odaklanılıyor.
Bunlara ek olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Yeşil Şehirler Ağı’na da üye olan İstanbul için Yeşil Şehir Eylem Planı hazırlanması çalışmaları da devam ediyor. Plan; su, atık altyapısı, enerji ve ulaşım sistemleri ile binalar ve yeşil alanlarda iyileştirmelerle geliştirmeler yapmaya yönelik projeler ve sosyal politikaları içeriyor.
Ülkemizin lokomotifi İstanbul, iklim krizi konusunda da başı çekme görevini yerine getirmek için çeşitli adımlar atıyor. Birçok şehrimizde benzer adımlar atılmaya başlansa da 20 milyona yaklaşan nüfusu ile her adımı kritik olan İstanbul’da elde edilecek tüm başarılar, geleceğimiz için kritik öneme sahip. Bize düşen görev ise bu adımları ülkemiz genelinde her bir bireye ulaştırmak ve tüm Türkiye’nin iklim krizine karşı harekete geçmesini sağlamak.
Şehirler, karbon emisyonunda en önemli paya sahip alanlar arasında yer alıyor. Yapılarda kullanılan malzemeler, yeni teknolojiler, atıklar, araçlar, yeşil alanlar, su kaynakları ve tüm canlıları ile olumlu ve olumsuz sonuçları belirleme güçleri oldukça fazla. Bu nedenle şehirleşmeden atık yönetimine, ulaşımdan tüketim alışkanlıklarına kadar her alanı kapsayan bu yaklaşım ile küçük değişikliklerin büyük sonuçlar doğuracağı gözden kaçırılmadan hep birlikte kararlı adımlar atmalıyız.
Türkiye’de Antalya, İstanbul ve Kadıköy belediyelerinin finalde yer aldığı yarışmanın kazananı ise İstanbul oldu. Ülkemizin iklim öncüsü ünvanını alan ve ulusal şampiyonluk kazanan İstanbul, birçok farklı kriterde öne çıkıyor. Değerlendirmede kapsamlı bir eylem planı hazırlanması ve bunun kentsel planlama sürecine dahil edilmesi, geliştirilen iklim stratejisinin şeffaf ve hesap verilebilir olması, enerji ve ulaşım başlıklarındaki öneriler ile “daha iyisini yeniden inşa” yaklaşımının etkili olduğu açıklandı. Peki, bu ulusal şampiyonluk ne anlama geliyor? İstanbul’da iklim krizi karşısında atılması gereken adımlar neler?
İstanbul Hangi Kriterler ile Öne Çıkıyor?
C40 Kentleri İklim Liderleri Ağı’na Türkiye’den üye olan tek şehir olan İstanbul, imzaladığı Deadline 2020 taahhüdü ile 2050’de karbon nötr ve dirençli kent olma hedefini açıkladı. Bu kapsamda 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşılması hedefleniyor. Bunu sağlamak için de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı önlem alıp uyum sağlama ve yeşil ekonomi gibi konularda uzun vadeli bir plan devreye alınacak.
Bu adımların hayata geçirilmesi çalışmalarında kapsayıcılık, şeffaflık ve katılımcılığı artırmak adına her yıl İklim İzleme Raporu paylaşılıyor. Ayrıca şehrin sera gazı emisyonunda en büyük paya sahip olan enerji sektörü göz önünde bulundurularak hazırlanan İstanbul Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nda da yenilenebilir enerjiye geçiş ve enerji verimliliği gibi konulara odaklanılıyor.
Bunlara ek olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Yeşil Şehirler Ağı’na da üye olan İstanbul için Yeşil Şehir Eylem Planı hazırlanması çalışmaları da devam ediyor. Plan; su, atık altyapısı, enerji ve ulaşım sistemleri ile binalar ve yeşil alanlarda iyileştirmelerle geliştirmeler yapmaya yönelik projeler ve sosyal politikaları içeriyor.
Her Adımın Önemi Büyük
Ülkemizin lokomotifi İstanbul, iklim krizi konusunda da başı çekme görevini yerine getirmek için çeşitli adımlar atıyor. Birçok şehrimizde benzer adımlar atılmaya başlansa da 20 milyona yaklaşan nüfusu ile her adımı kritik olan İstanbul’da elde edilecek tüm başarılar, geleceğimiz için kritik öneme sahip. Bize düşen görev ise bu adımları ülkemiz genelinde her bir bireye ulaştırmak ve tüm Türkiye’nin iklim krizine karşı harekete geçmesini sağlamak.
Şehirler, karbon emisyonunda en önemli paya sahip alanlar arasında yer alıyor. Yapılarda kullanılan malzemeler, yeni teknolojiler, atıklar, araçlar, yeşil alanlar, su kaynakları ve tüm canlıları ile olumlu ve olumsuz sonuçları belirleme güçleri oldukça fazla. Bu nedenle şehirleşmeden atık yönetimine, ulaşımdan tüketim alışkanlıklarına kadar her alanı kapsayan bu yaklaşım ile küçük değişikliklerin büyük sonuçlar doğuracağı gözden kaçırılmadan hep birlikte kararlı adımlar atmalıyız.