İlham Kaynağı Olmak: Dönüşümsel Liderlik Nedir?
İş hayatında başarı için güçlü bir strateji, güncel rakip-pazar analizi, uyumlu ve verimli çalışan bir ekip, motivasyonu artıracak destekler ve eğitimler olmazsa olmaz. Ancak tüm bu unsurların en doğru şekilde bir araya gelip başarılı sonuçlar ortaya çıkarması için en önemli ihtiyaç, şirket kültürünü benimsemiş ve tüm ekibi belirlenen hedeflere taşıyabilecek gerçek bir lider. Yani bir otomobili düşünürsek motor, koltuklar, iç donanım ve diğer unsurların tamamı, iyi bir sürücü ile gerçek değerlerine kavuşur ve belirlenen hedefe ulaşmak için üstlerine düşen görevlerini yerine getirebilir. İşte, bu ihtiyacın günümüzdeki karşılıklarından biri de dönüşümsel liderlik olarak anılan liderlik tipi ile vücut buluyor.
Dönüşümcü liderlik olarak da anılan bu liderlik tipi, klasik liderlik anlayışından biraz daha farklı işlevlere sahip. Çünkü dönüşümsel liderlik; tanımı gereği çalışanları yenilikler yapmaya teşvik etmeye, ilham vermeye, şirket için belirlenen hedeflere tüm ekibi taşımaya odaklanıyor. Özellikle içinde bulunduğumuz teknoloji çağında her geçen gün daha yeni bir yaklaşım, kavram, metot, ürün ya da hizmet ortaya çıkarken dönüşümsel liderler bu yenilikler ile çalışanlar arasında bir tür köprü vazifesi görüyor. Sektörün, çağın, teknolojinin getirdiği değişim eğilimlerini takip ederek bu değişimlerin şirket ve çalışanlar tarafından benimsenmesini sağlıyor.
Bir açıdan makro yöneticilik ile benzeşen dönüşümcü liderlikte çalışanlar; karar alma, yenilikleri deneme, yeni iş fikirleri üretme, yeni yollar geliştirme ve uygulama konusunda teşvik ediliyor. Hatta nihai amaç, şirketi uzun vadeli hedeflere taşırken çalışanları da karar alıp uygulayabilen liderler gibi konumlandırmaktır.
Kendileri kararlar alırken de çalışanların içgörülerini, şirketin kuruluş ve varoluş değerlerini, vizyonunu, asıl hedefini ve stratejisini göz önünde bulunduruyorlar. Bu noktada alınabilecek riskleri hesaplayan, yeni olanı yakından tanıyıp nasıl değerlendirilebileceğine karar veren, yüksek hedeflere ulaşmak için gerekli motivasyonu ve ilhamı sağlayan dönüşümcü liderlerin özelliklerine de yakından bakalım.
Bir dönüşümcü lider, en başta bir iletişim uzmanıdır. Aktif dinleme becerisi, ekip üyelerini fikirlerini beyan etmeye teşvik etme, kendi fikirlerini açıklayıp tüm çalışanları ikna etme gibi konularda başarılıdırlar. Ayrıca ilham verici ve motive edici yanları sayesinde her bir çalışanı belirlenen hedefe ilerleme konusunda destekler. Büyük sorumluluklar aldığı gibi ekip üyelerine de sorumluluk veren dönüşümsel liderler, riskler alırken de avantajlar ve dezavantajlar konusunda tüm bilgileri göz önünde bulundururlar. Tabii açık fikirli, yenilikten korkmayan, değişime uyum sağlayabilen, özgün ve samimi kişilerdir aynı zamanda.
Net hedef belirleyen ve hemen her zaman bu hedefleri yüksek beklentiler içeren dönüşümsel liderler; ilham verip motive ederken de bunu yalnızca sözle değil, eylemle de yaparlar. Yani yüksek beklentiler yalnızca çalışanlar için değil, aynı zamanda kendileri için de geçerlidir ve bu amaçla her türlü sorumluluğu alıp gerekli adımları atmaktan zevk duyarlar. Bu istekli ve tabii ki becerikli davranış kalıplarıyla da ilham verip motive ederler.
Avantajları ve Dezavantajlarıyla Dönüşümsel Liderlik
İş birliğine, açık iletişime, özgünlüğe, kişisel çıkarlar yerine ortak başarıya odaklanan dönüşümsel liderliğin bazı dezavantajları ya da riskli yanları olduğu da söylenebilir. Değişimin kendi kendine yaşanmadığını bilip harekete geçen bu liderler, zaman zaman çalışanların bu proaktifliğe uyum sağlayamamasıyla karşılaşabilir. Yani değişim bazen çalışanlar tarafından istenmeyebilir ya da yakalanamayabilir. Bu da ekip ile lider arasında bir uyumsuzluk oluşturabilir.
Bazen de liderin bu dönüşümcü vizyonu, ayrıntılar içermediği için hedeflere ulaşma konusunda yolu tam olarak aydınlatmayabilir. Yani büyük hedef belli olsa da bu hedefe nasıl ulaşılacağı konusunda gereken talimatlar yetersiz olabilir. Ayrıca değişimin doğasında yer alan yıkıcılık da beklenen etkinin yaşanmasının önüne geçebilir. Bu nedenle mutlak değişim için değişim yapmak yerine ortak fayda için değişim yapmak tercih edilmelidir.
Bu tip dezavantajlara rağmen dönüşümsel liderliğin avantajları da oldukça fazladır. Daha büyük başarılar için ilham olunan ve motive edilen çalışanlar, hedefe ulaşmak için tüm güçleriyle çalışma konusunda hazır olurlar. Yeniliğe uyum sağlama konusunda gerçek bir lidere sahip oldukları için de çoğu zaman adaptasyon süreci kısa ve sancısız olur. Yeni fikirler yalnızca liderden değil de müşteri, ürün ya da hizmet ile doğrudan temas halinde olan ekip üyelerinden de geldiği için daha somut sorunlara daha başarılı çözümler üretilebilir.
Yönetim biçimleri de geleneksel yöneticiliğin aksine sert değil, yumuşak olan bu liderlik tipinde kişisel çıkarlar ya da anlık kararlar yerine daima ortak çıkarlar ile uzun vadeli başarılar gündemde olur. Böylece günlük çekişmeler ve anlık çözümler yerine kalıcı ve verimli adımlar atılır.
Kısacası dönüşümsel liderlik bugünü değil, geleceği düşünür ve gelecekteki başarının ancak bugün atılacak doğru adımlarla olduğunu bilir. Dönüşümsel bir lider olmak için de günlük başarılara ya da başarısızlıklara odaklanmak yerine geniş bir vizyon ile geleceği düşünmek, kişisel çıkarlardan çok ortak başarıya odaklanmak, uzun vadeli hedefler belirlerken adımları ve riskleri doğru analiz etmek, en önemlisi de söylemler ve eylemler ile ilham verip motive eden bir anlayış ile hareket etmek gerekiyor. Klasik ödül-ceza sistemi yerine teşvik edilen ve desteklenen çalışanlar ile iş hayatında daha başarılı, daha verimli ve daha kalıcı olmak mümkün.
Dönüşümcü liderlik olarak da anılan bu liderlik tipi, klasik liderlik anlayışından biraz daha farklı işlevlere sahip. Çünkü dönüşümsel liderlik; tanımı gereği çalışanları yenilikler yapmaya teşvik etmeye, ilham vermeye, şirket için belirlenen hedeflere tüm ekibi taşımaya odaklanıyor. Özellikle içinde bulunduğumuz teknoloji çağında her geçen gün daha yeni bir yaklaşım, kavram, metot, ürün ya da hizmet ortaya çıkarken dönüşümsel liderler bu yenilikler ile çalışanlar arasında bir tür köprü vazifesi görüyor. Sektörün, çağın, teknolojinin getirdiği değişim eğilimlerini takip ederek bu değişimlerin şirket ve çalışanlar tarafından benimsenmesini sağlıyor.
Bir açıdan makro yöneticilik ile benzeşen dönüşümcü liderlikte çalışanlar; karar alma, yenilikleri deneme, yeni iş fikirleri üretme, yeni yollar geliştirme ve uygulama konusunda teşvik ediliyor. Hatta nihai amaç, şirketi uzun vadeli hedeflere taşırken çalışanları da karar alıp uygulayabilen liderler gibi konumlandırmaktır.
Kendileri kararlar alırken de çalışanların içgörülerini, şirketin kuruluş ve varoluş değerlerini, vizyonunu, asıl hedefini ve stratejisini göz önünde bulunduruyorlar. Bu noktada alınabilecek riskleri hesaplayan, yeni olanı yakından tanıyıp nasıl değerlendirilebileceğine karar veren, yüksek hedeflere ulaşmak için gerekli motivasyonu ve ilhamı sağlayan dönüşümcü liderlerin özelliklerine de yakından bakalım.
Bir dönüşümcü lider, en başta bir iletişim uzmanıdır. Aktif dinleme becerisi, ekip üyelerini fikirlerini beyan etmeye teşvik etme, kendi fikirlerini açıklayıp tüm çalışanları ikna etme gibi konularda başarılıdırlar. Ayrıca ilham verici ve motive edici yanları sayesinde her bir çalışanı belirlenen hedefe ilerleme konusunda destekler. Büyük sorumluluklar aldığı gibi ekip üyelerine de sorumluluk veren dönüşümsel liderler, riskler alırken de avantajlar ve dezavantajlar konusunda tüm bilgileri göz önünde bulundururlar. Tabii açık fikirli, yenilikten korkmayan, değişime uyum sağlayabilen, özgün ve samimi kişilerdir aynı zamanda.
Net hedef belirleyen ve hemen her zaman bu hedefleri yüksek beklentiler içeren dönüşümsel liderler; ilham verip motive ederken de bunu yalnızca sözle değil, eylemle de yaparlar. Yani yüksek beklentiler yalnızca çalışanlar için değil, aynı zamanda kendileri için de geçerlidir ve bu amaçla her türlü sorumluluğu alıp gerekli adımları atmaktan zevk duyarlar. Bu istekli ve tabii ki becerikli davranış kalıplarıyla da ilham verip motive ederler.
Avantajları ve Dezavantajlarıyla Dönüşümsel Liderlik
İş birliğine, açık iletişime, özgünlüğe, kişisel çıkarlar yerine ortak başarıya odaklanan dönüşümsel liderliğin bazı dezavantajları ya da riskli yanları olduğu da söylenebilir. Değişimin kendi kendine yaşanmadığını bilip harekete geçen bu liderler, zaman zaman çalışanların bu proaktifliğe uyum sağlayamamasıyla karşılaşabilir. Yani değişim bazen çalışanlar tarafından istenmeyebilir ya da yakalanamayabilir. Bu da ekip ile lider arasında bir uyumsuzluk oluşturabilir.
Bazen de liderin bu dönüşümcü vizyonu, ayrıntılar içermediği için hedeflere ulaşma konusunda yolu tam olarak aydınlatmayabilir. Yani büyük hedef belli olsa da bu hedefe nasıl ulaşılacağı konusunda gereken talimatlar yetersiz olabilir. Ayrıca değişimin doğasında yer alan yıkıcılık da beklenen etkinin yaşanmasının önüne geçebilir. Bu nedenle mutlak değişim için değişim yapmak yerine ortak fayda için değişim yapmak tercih edilmelidir.
Bu tip dezavantajlara rağmen dönüşümsel liderliğin avantajları da oldukça fazladır. Daha büyük başarılar için ilham olunan ve motive edilen çalışanlar, hedefe ulaşmak için tüm güçleriyle çalışma konusunda hazır olurlar. Yeniliğe uyum sağlama konusunda gerçek bir lidere sahip oldukları için de çoğu zaman adaptasyon süreci kısa ve sancısız olur. Yeni fikirler yalnızca liderden değil de müşteri, ürün ya da hizmet ile doğrudan temas halinde olan ekip üyelerinden de geldiği için daha somut sorunlara daha başarılı çözümler üretilebilir.
Yönetim biçimleri de geleneksel yöneticiliğin aksine sert değil, yumuşak olan bu liderlik tipinde kişisel çıkarlar ya da anlık kararlar yerine daima ortak çıkarlar ile uzun vadeli başarılar gündemde olur. Böylece günlük çekişmeler ve anlık çözümler yerine kalıcı ve verimli adımlar atılır.
Kısacası dönüşümsel liderlik bugünü değil, geleceği düşünür ve gelecekteki başarının ancak bugün atılacak doğru adımlarla olduğunu bilir. Dönüşümsel bir lider olmak için de günlük başarılara ya da başarısızlıklara odaklanmak yerine geniş bir vizyon ile geleceği düşünmek, kişisel çıkarlardan çok ortak başarıya odaklanmak, uzun vadeli hedefler belirlerken adımları ve riskleri doğru analiz etmek, en önemlisi de söylemler ve eylemler ile ilham verip motive eden bir anlayış ile hareket etmek gerekiyor. Klasik ödül-ceza sistemi yerine teşvik edilen ve desteklenen çalışanlar ile iş hayatında daha başarılı, daha verimli ve daha kalıcı olmak mümkün.