3D Yazıcılardan Mimaride Faydalanmak Mümkün mü?
İlk 3D yazıcının piyasaya sürülmesinden bugüne çok zaman geçmedi. Başlarda oldukça pahalı ve büyük boyutlu olan 3 boyutlu yazıcılar, son 10 yılda ise büyük bir gelişim göstererek daha ulaşılabilir hale geldi. Dekorasyon ürünleri, mobilya, protez, yapay organ, ayakkabı, günlük kullanım eşyaları derken 3D yazıcılarla motosiklet ve hatta otomobil bile üretilir oldu. Öyle ki 2015’te yaklaşık 6 milyar dolar olan 3D yazıcı pazar büyüklüğü, günümüzde 20 milyar dolara yaklaştı. 5 sene içinde de 50 milyar dolar barajını aşması bekleniyor.
Chuck Hull, 1980’li yıllarda ilk 3D yazıcıyı icat ettiğinde dünyanın artık bildiğimiz gibi olmayacağını iddia etmişti. Belki henüz bu kadar büyük bir etkisi olmadı, yani 3 boyutlu yazıcılar günlük hayatımızın değişmez bir parçasına dönüşmedi. Ancak hayatın her alanına etki etmeye başladı. Sağlık sektörüne şimdiden yeni bir boyut kazandıran 3 boyutlu yazıcı ile protez el, kulak, ayak gibi organlar yapılıyor. Böylece protez ürünlerin maliyeti düşüyor ve ulaşım zorluğu ortadan kalkıyor. Peki, bu teknolojik devrimden, yani 3D yazıcılardan mimaride nasıl yararlanılıyor, gelecekte neler yapılabilir?
3 boyutlu yazıcının mimari çalışmalarda kullanımının ilk örneğini proje maketlerinde görmek mümkün. Proje sunumlarının çok önemli bir parçası olan ve projenin tüm detaylarını yansıtan maketler artık üç boyutlu yazıcılarla kolayca hazırlanabiliyor. Bu belki ilk bakışta basit bir uygulama gibi görünebilir ancak günlük hayata ve iş dünyasına kattığı pratikliği simgelemesi bakımından oldukça önemli. Tabii bu cihazların kullanım alanları maket üretimi ile sınırlı değil. Hollanda’daki Eindhoven şehrinin yakınlarındaki Gemert kasabasında yapılan 8 metrelik bisiklet köprüsü, tamamen 3D yazıcılarla üretilmiş. 3 ayda tamamlanan köprü, yazıcıda parça parça yapıldıktan sonra köprünün bulunduğu alanda birleştirilmiş. Tabii bu noktada akıllara şu soru gelebilir? 3D yazıcılarla yapılan köprü güvenli mi? Üretici firmanın bu soruya cevabı net: 40 kamyonu taşıyacak güçte ama biz sadece bisiklet için kullanacağız.
Peki, sadece bisiklet, hafif taşıtlar veya yayalar için mi tasarlanabilir bu köprüler? Tabii ki hayır. Çin’in Şangay şehrinde açılan 28 metrelik köprü, 450 saatlik bir çalışmanın sonunda üretilmiş. Üstelik Çin’in en eski köprüsü olan Zhaozhou Köprüsü’nden ilham alınarak tasarlandığı için estetik bir görünüme de sahip. Dünyanın bu en uzun 3D köprüsünün yapımında da birleştirme yöntemi kullanılmış. Yani 3D yazıcı ile yapılan blok parçaları daha sonra birleştirilmiş ve köprü ortaya çıkmış.
Tabii yalnızca köprüler de yapılmıyor 3 boyutlu yazıcılarla. Dünyanın dört bir yanından, 3D yazıcılarla yapılan evlerin haberleri geliyor. Çin, ABD, Rusya, Fransa, Hollanda, Ukrayna gibi ülkelerde 3D yazıcılarla inşa edilen yapıları görmek mümkün. Mesela Rusya’da dünyanın ilk mobil 3D yazıcısı kullanılarak 37 metrekarelik bir ev üretildi. 24 saat süren üretim sürecinin toplam maliyeti ise 10 bin dolar olarak açıklandı. Evin tahmini ömrü ise 175 yıl. Çin’de ise yine 3 boyutlu yazıcıyla yapılan 2 katlı bina, 45 günde kullanıma açıldı. Hollanda Eindhoven’deki 3D konut projesi de iki katlı binalardan oluşuyor ve evlerin tüm iskeleti üç boyutlu yazıcılarla hazırlanıyor. Fransa’da 3 boyutlu yazıcı ile yapılan 4 odalı ev ise 54 saatte tamamlandı. 95 metrekarelik evde yazıcının, zeminden tavana doğru duvarları tamamladıktan sonra aradaki boşlukların çimento ile doldurulduğu ve duvarların yalıtım malzemesi ile kaplandığı açıklandı. Çatı, pencereler ve kapıların 4 ayda yerleştirilmesinin ardından da ev son halini aldı.
Bunlar gibi birçok örnek vermek mümkün. Yani 3D yazıcılar ile bina yapmak artık mimarinin bir parçası olarak kabul edilebilir. Bunun da birçok avantajı var. Çünkü 3D yazıcıların inşa maliyeti, diğer evlere göre düşük. Aynı zamanda inşa süresi de daha kısa. Bu da dünyanın birçok noktasında düşük gelirli aileler için düşük maliyetli konut projelerinin hayata geçirilebileceği anlamına geliyor. Ayrıca büyük doğal afetlerle yıkıma uğrayan ülkelerde yeni yaşam alanlarının inşa edilmesi de 3 boyutlu yazıcılar sayesinde çok daha ucuza ve kısa sürede tamamlanabilecek.
Chuck Hull, 1980’li yıllarda ilk 3D yazıcıyı icat ettiğinde dünyanın artık bildiğimiz gibi olmayacağını iddia etmişti. Belki henüz bu kadar büyük bir etkisi olmadı, yani 3 boyutlu yazıcılar günlük hayatımızın değişmez bir parçasına dönüşmedi. Ancak hayatın her alanına etki etmeye başladı. Sağlık sektörüne şimdiden yeni bir boyut kazandıran 3 boyutlu yazıcı ile protez el, kulak, ayak gibi organlar yapılıyor. Böylece protez ürünlerin maliyeti düşüyor ve ulaşım zorluğu ortadan kalkıyor. Peki, bu teknolojik devrimden, yani 3D yazıcılardan mimaride nasıl yararlanılıyor, gelecekte neler yapılabilir?
3 boyutlu yazıcının mimari çalışmalarda kullanımının ilk örneğini proje maketlerinde görmek mümkün. Proje sunumlarının çok önemli bir parçası olan ve projenin tüm detaylarını yansıtan maketler artık üç boyutlu yazıcılarla kolayca hazırlanabiliyor. Bu belki ilk bakışta basit bir uygulama gibi görünebilir ancak günlük hayata ve iş dünyasına kattığı pratikliği simgelemesi bakımından oldukça önemli. Tabii bu cihazların kullanım alanları maket üretimi ile sınırlı değil. Hollanda’daki Eindhoven şehrinin yakınlarındaki Gemert kasabasında yapılan 8 metrelik bisiklet köprüsü, tamamen 3D yazıcılarla üretilmiş. 3 ayda tamamlanan köprü, yazıcıda parça parça yapıldıktan sonra köprünün bulunduğu alanda birleştirilmiş. Tabii bu noktada akıllara şu soru gelebilir? 3D yazıcılarla yapılan köprü güvenli mi? Üretici firmanın bu soruya cevabı net: 40 kamyonu taşıyacak güçte ama biz sadece bisiklet için kullanacağız.
Peki, sadece bisiklet, hafif taşıtlar veya yayalar için mi tasarlanabilir bu köprüler? Tabii ki hayır. Çin’in Şangay şehrinde açılan 28 metrelik köprü, 450 saatlik bir çalışmanın sonunda üretilmiş. Üstelik Çin’in en eski köprüsü olan Zhaozhou Köprüsü’nden ilham alınarak tasarlandığı için estetik bir görünüme de sahip. Dünyanın bu en uzun 3D köprüsünün yapımında da birleştirme yöntemi kullanılmış. Yani 3D yazıcı ile yapılan blok parçaları daha sonra birleştirilmiş ve köprü ortaya çıkmış.
Tabii yalnızca köprüler de yapılmıyor 3 boyutlu yazıcılarla. Dünyanın dört bir yanından, 3D yazıcılarla yapılan evlerin haberleri geliyor. Çin, ABD, Rusya, Fransa, Hollanda, Ukrayna gibi ülkelerde 3D yazıcılarla inşa edilen yapıları görmek mümkün. Mesela Rusya’da dünyanın ilk mobil 3D yazıcısı kullanılarak 37 metrekarelik bir ev üretildi. 24 saat süren üretim sürecinin toplam maliyeti ise 10 bin dolar olarak açıklandı. Evin tahmini ömrü ise 175 yıl. Çin’de ise yine 3 boyutlu yazıcıyla yapılan 2 katlı bina, 45 günde kullanıma açıldı. Hollanda Eindhoven’deki 3D konut projesi de iki katlı binalardan oluşuyor ve evlerin tüm iskeleti üç boyutlu yazıcılarla hazırlanıyor. Fransa’da 3 boyutlu yazıcı ile yapılan 4 odalı ev ise 54 saatte tamamlandı. 95 metrekarelik evde yazıcının, zeminden tavana doğru duvarları tamamladıktan sonra aradaki boşlukların çimento ile doldurulduğu ve duvarların yalıtım malzemesi ile kaplandığı açıklandı. Çatı, pencereler ve kapıların 4 ayda yerleştirilmesinin ardından da ev son halini aldı.
Bunlar gibi birçok örnek vermek mümkün. Yani 3D yazıcılar ile bina yapmak artık mimarinin bir parçası olarak kabul edilebilir. Bunun da birçok avantajı var. Çünkü 3D yazıcıların inşa maliyeti, diğer evlere göre düşük. Aynı zamanda inşa süresi de daha kısa. Bu da dünyanın birçok noktasında düşük gelirli aileler için düşük maliyetli konut projelerinin hayata geçirilebileceği anlamına geliyor. Ayrıca büyük doğal afetlerle yıkıma uğrayan ülkelerde yeni yaşam alanlarının inşa edilmesi de 3 boyutlu yazıcılar sayesinde çok daha ucuza ve kısa sürede tamamlanabilecek.